light
İngilizce Anlamı:
- (isim) Işığın yayılması veya yansımasıyla oluşan parlaklık veya aydınlık.
- (isim) Güneş, ay veya yıldız gibi ışık yayan bir cisim.
- (isim) Bir nesnenin yüzeyinden yansıyan ışık.
- (isim) Bir nesnenin rengini belirleyen ışık.
- (isim) Bir nesnenin ağırlığı veya yoğunluğu.
- (isim) Bir kişinin veya şeyin önemi veya değeri.
- (isim) Bir kişinin veya şeyin durumu veya koşulları.
- (isim) Bir kişinin veya şeyin görünümü veya karakteri.
- (isim) Bir kişinin veya şeyin bilgisi veya anlayışı.
- (isim) Bir kişinin veya şeyin ruh hali veya duygusu.
Türkçe Anlamı:
- (isim) Işığın yayılması veya yansımasıyla oluşan parlaklık veya aydınlık.
- (isim) Güneş, ay veya yıldız gibi ışık yayan bir cisim.
- (isim) Bir nesnenin yüzeyinden yansıyan ışık.
- (isim) Bir nesnenin rengini belirleyen ışık.
- (isim) Bir nesnenin ağırlığı veya yoğunluğu.
- (isim) Bir kişinin veya şeyin önemi veya değeri.
- (isim) Bir kişinin veya şeyin durumu veya koşulları.
- (isim) Bir kişinin veya şeyin görünümü veya karakteri.
- (isim) Bir kişinin veya şeyin bilgisi veya anlayışı.
- (isim) Bir kişinin veya şeyin ruh hali veya duygusu.
Örnek Cümleler:
- The light from the sun was shining through the window. (Güneşin ışığı pencereden içeri giriyordu.)
- The moon was shining brightly in the night sky. (Ay gece gökyüzünde parlak bir şekilde parlıyordu.)
- The stars were twinkling in the distance. (Yıldızlar uzaktan parıldıyordu.)
- The light from the lamp was casting shadows on the wall. (Lambanın ışığı duvara gölgeler düşürüyordu.)
- The color of the dress was determined by the light that was shining on it. (Elbisenin rengi, üzerine parlayan ışığın rengine göre belirleniyordu.)
- The weight of the object was determined by its density. (Nesnenin ağırlığı, yoğunluğuna göre belirleniyordu.)
- The importance of the discovery was recognized by the scientific community. (Keşfin önemi bilim camiası tarafından kabul edildi.)
- The conditions in the country were improving. (Ülkedeki koşullar iyileşiyordu.)
- The appearance of the building was impressive. (Binanın görünümü etkileyiciydi.)
- The character of the person was revealed by his actions. (Kişinin karakteri, davranışlarıyla ortaya çıktı.)
- The knowledge of the subject was demonstrated by the student’s answers. (Öğrencinin cevapları, konuya ilişkin bilgisini gösteriyordu.)
- The mood of the song was reflected in the lyrics. (Şarkının ruh hali, sözlerinde yansıtılıyordu.)