loading

Loading: Yükleme

“Loading” kelimesi, bir şeyi bir yere taşıma veya yerleştirme işlemini ifade eder. Genellikle, bir bilgisayara veya başka bir cihaza veri veya yazılım yüklenmesi anlamında kullanılır. Ayrıca, bir aracın veya kabın yüklenmesi anlamında da kullanılabilir.

İngilizce Anlamı:

  • To put something into a machine or container in order to be processed or used.
  • To put a load on something.
  • To cause something to become full or busy.

Türkçe Anlamı:

  • Bir şeyi işlenmek veya kullanılmak üzere bir makineye veya kaba koymak.
  • Bir şeye yük yüklemek.
  • Bir şeyin dolmasını veya meşgul olmasını sağlamak.

Örnekler:

  • I’m loading the dishwasher with dishes. (Bulaşık makinesini bulaşıklarla dolduruyorum.)
  • The truck is being loaded with boxes. (Kamyon kutularla yükleniyor.)
  • The website is loading slowly. (Web sitesi yavaş yükleniyor.)

Loading: Yükleme (Bilgisayar Bilimleri)

Bilgisayar bilimlerinde, “loading” terimi, bir bilgisayara veya başka bir cihaza veri veya yazılım yüklenmesi işlemini ifade eder. Bu işlem, genellikle bir depolama aygıtından (örneğin, bir sabit disk veya bir USB bellek) yapılır.

İngilizce Anlamı:

  • The process of transferring data or software from a storage device to a computer or other device.

Türkçe Anlamı:

  • Veri veya yazılımı bir depolama aygıtından bir bilgisayara veya başka bir cihaza aktarma işlemi.

Örnekler:

  • I’m loading the new software onto my computer. (Yeni yazılımı bilgisayarıma yüklüyorum.)
  • The operating system is loading. (İşletim sistemi yükleniyor.)

Loading: Yükleme (Diğer Kullanımlar)

  • Bir aracın veya kabın yüklenmesi.
  • Bir silahın mermiyle doldurulması.
  • Bir hayvanın yük taşıması.

İngilizce Anlamı:

  • The act of putting a load on a vehicle or container.
  • The act of putting bullets into a gun.
  • The act of an animal carrying a load.

Türkçe Anlamı:

  • Bir araca veya kaba yük yükleme işlemi.
  • Bir silahı mermiyle doldurma işlemi.
  • Bir hayvanın yük taşıma işlemi.

Örnekler:

  • The workers are loading the truck with furniture. (İşçiler kamyonu mobilyalarla yüklüyorlar.)
  • The hunter loaded his rifle with bullets. (Avcı tüfeğini mermilerle doldurdu.)
  • The donkey was loaded with bags of grain. (Eşek, tahıl çuvallarıyla yüklendi.)

Yayımlandı

kategorisi