Lose İkinci Hali: Lost
Lose fiilinin ikinci hali lost’tur. Lost, kaybetmek anlamına gelir. Bir şeyi kaybettiğinizde, artık onu bulamıyorsunuz veya ona sahip değilsiniz. Örneğin:
- I lost my keys. (Anahtarlarımı kaybettim.)
- She lost her job. (İşini kaybetti.)
- We lost the game. (Maçı kaybettik.)
Lost ayrıca kaybolmak anlamına da gelebilir. Bir yerde kaybolduğunuzda, yolunuzu bulamıyorsunuz veya nerede olduğunuzu bilmiyorsunuz. Örneğin:
- I’m lost in the woods. (Ormanda kayboldum.)
- He got lost in the city. (Şehirde kayboldu.)
- We were lost at sea. (Denizde kaybolduk.)
Lost ayrıca kayıp anlamına da gelebilir. Bir kişi kayıp olduğunda, nerede olduğunu bilmiyorsunuz ve onu bulamıyorsunuz. Örneğin:
- My dog is lost. (Köpeğim kayıp.)
- Her child is lost. (Çocuğu kayıp.)
- They are lost in the mountains. (Dağlarda kayıplar.)
Lose İkinci Hali: Lost’un Kullanımı
Lost, genellikle düzenli fiil olarak kullanılır. Ancak, bazen düzensiz fiil olarak da kullanılabilir. Düzenli fiil olarak kullanıldığında, lost geçmiş zaman ve geçmiş zaman eki olarak kullanılır. Örneğin:
- I lost my keys yesterday. (Dün anahtarlarımı kaybettim.)
- She lost her job last week. (Geçen hafta işini kaybetti.)
- We lost the game last night. (Dün gece maçı kaybettik.)
Düzensiz fiil olarak kullanıldığında, lost geçmiş zaman ve geçmiş zaman eki olarak kullanılır. Ancak, aynı zamanda şimdiki zaman ve gelecek zaman eki olarak da kullanılabilir. Örneğin:
- I am lost. (Kayboldum.)
- He is lost. (Kayıp.)
- We are lost. (Kayıplar.)
- I will be lost. (Kaybolacağım.)
- He will be lost. (Kaybolacak.)
- We will be lost. (Kaybolacağız.)
Lose İkinci Hali: Lost’un Örnek Cümleleri
- I lost my wallet in the park. (Cüzdanımı parkta kaybettim.)
- She lost her phone in the taxi. (Telefonunu takside kaybetti.)
- We lost our way in the forest. (Ormanda yolumuzu kaybettik.)
- I am lost in this city. (Bu şehirde kayboldum.)
- He is lost in the mountains. (Dağlarda kayıp.)
- We are lost at sea. (Denizde kayıplar.)
- I will be lost if I don’t find my way back. (Yolumu bulamazsam kaybolacağım.)
- He will be lost if he doesn’t get help. (Yardım almazsa kaybolacak.)
- We will be lost if we don’t stick together. (Birlikte kalmazsak kaybolacağız.)
Lose İkinci Hali: Lost’un Türkçesi
Lose fiilinin ikinci hali lost’un Türkçesi kaybetmek veya kaybolmak’tır. Kaybetmek, bir şeyi artık bulamamak veya ona sahip olmamak anlamına gelir. Kaybolmak ise, bir yerde yolunu bulamamak veya nerede olduğunu bilmemek anlamına gelir. Örneğin:
- Anahtarlarımı kaybettim.
- İşini kaybetti.
- Maçı kaybettik.
- Ormanda kayboldum.
- Şehirde kayboldu.
- Denizde kayıplar.
- Yolumu bulamazsam kaybolacağım.
- Yardım almazsa kaybolacak.
- Birlikte kalmazsak kaybolacağız.