annelik: Anne olma niteliği veya durumu, analık. Annenin kendi yavrusuna bakması. Kendisine ait olmayan embriyonun başka bir anneye aktarılması.Devamını Oku
get on someones case: Birisiyle uğraşmak, (Argo) birinin canını sıkmak, birini taciz etmek (Yazılışı: get on someone's case)Devamını Oku
the objective case: Dilb. -i hali, akuzatif, yükleme durumu.Devamını Oku
analık durumu: Sosyal güvenceler anlamında çocuğun ana karnına düşmesinden başlayarak doğum, emzirme evrelerini içine alan ve yasasına göre yapılacak yardımlardan ananın yararlanmasını…Devamını Oku
ive got a bad case of athletes foot: Bulaşık bir ayak hastalığım var. (Yazılışı: i've got a bad case of athlete's foot)Devamını Oku
in case: Takdirde: In case it´s necessary, I can work late. Gerektiği takdirde geç vakte kadar çalışabilirim.Devamını Oku
id like a camera case: Kamera kutusu rica ediyorum. (Yazılışı: i'd like a camera case)Devamını Oku