Mekruh: İngilizce ve Türkçe Anlamı
Mekruh, Arapça “kerih” kökünden türemiş bir kelimedir ve “hoş olmayan, çirkin, beğenilmeyen” anlamlarına gelir. Fıkıh teriminde ise “yapılması veya yapılmaması konusunda kesin bir hüküm bulunmayan, ancak yapılmaması daha iyi görülen” anlamına gelir.
Mekruh kavramı, İslam hukukunda önemli bir yere sahiptir. Çünkü, müslümanların günlük hayatlarını düzenleyen birçok kural ve kaide, mekruh olarak nitelendirilir. Bu nedenle, mekruh kavramının doğru bir şekilde anlaşılması ve uygulanması, müslümanların ibadetlerini ve günlük hayatlarını daha iyi bir şekilde yerine getirmeleri için önemlidir.
Mekruh kavramı, fıkıh kitaplarında genellikle ikiye ayrılır:
- Tahrimen mekruh: Yapılması kesin olarak yasaklanmamış, ancak yapılmaması daha iyi görülen şeylerdir. Örneğin, gıybet etmek, yalan söylemek, başkalarının kusurlarını araştırmak, vb.
- Tenzihen mekruh: Yapılması kesin olarak yasaklanmamış, ancak yapılmaması daha iyi görülen şeylerdir. Örneğin, yüksek sesle konuşmak, başkalarının önünde esnemek, vb.
Mekruh kavramı, günlük hayatımızda birçok alanda karşımıza çıkar. Örneğin, yemek yerken konuşmak, başkalarının önünde tırnak kesmek, vb. gibi davranışlar mekruh olarak kabul edilir.
Mekruh kavramının doğru bir şekilde anlaşılması ve uygulanması, müslümanların ibadetlerini ve günlük hayatlarını daha iyi bir şekilde yerine getirmeleri için önemlidir. Bu nedenle, mekruh kavramı hakkında daha detaylı bilgi edinmek isteyen kişilerin, fıkıh kitaplarını veya bu konuda uzman kişilere danışmaları önerilir.
Mekruh kavramı, İngilizce’de genellikle “disliked”, “abominable” veya “detestable” kelimeleriyle karşılanır. Ancak, bu kelimelerin tam olarak mekruh kavramını karşılamadığını belirtmek gerekir. Çünkü, mekruh kavramı, sadece hoş olmayan veya çirkin şeyleri değil, aynı zamanda yapılmaması daha iyi görülen şeyleri de kapsar.
Mekruh kavramının doğru bir şekilde İngilizce’ye çevrilmesi için, bu kavramın fıkıh literatüründeki anlamının iyi bir şekilde anlaşılması gerekir. Ayrıca, İngilizce’de mekruh kavramına karşılık gelen bir kelime bulunmadığı için, bu kavramı açıklamak için birden fazla kelime kullanılması gerekebilir.
Örnekler:
- “Gıybet etmek mekruhtur.” -> “Backbiting is disliked.”
- “Yalan söylemek mekruhtur.” -> “Lying is abominable.”
- “Başkalarının kusurlarını araştırmak mekruhtur.” -> “Searching for the faults of others is detestable.”
- “Yemek yerken konuşmak mekruhtur.” -> “Talking while eating is disliked.”
- “Başkalarının önünde tırnak kesmek mekruhtur.” -> “Clipping nails in front of others is detestable.”