Mellow
İngilizce Anlamı:
- (sıfat) Olgunlaşmış, yumuşamış veya olgunlaşmış (meyve, sebze vb. gibi).
- (sıfat) Yumuşak, pürüzsüz veya hoş bir tada sahip (peynir, şarap vb. gibi).
- (sıfat) Sakin, rahat veya huzurlu (bir kişi veya durum).
- (sıfat) Hafif veya orta derecede yoğunlukta (ses, ışık vb. gibi).
- (sıfat) Olgun, deneyimli veya bilgili (bir kişi).
- (fiil) Olgunlaşmak, yumuşamak veya olgunlaşmak (meyve, sebze vb. gibi).
- (fiil) Yumuşak, pürüzsüz veya hoş bir tada sahip olmak (peynir, şarap vb. gibi).
- (fiil) Sakinleşmek, rahatlamak veya huzur bulmak (bir kişi veya durum).
- (fiil) Hafif veya orta derecede yoğunlukta olmak (ses, ışık vb. gibi).
- (fiil) Olgunlaşmak, deneyim kazanmak veya bilgi edinmek (bir kişi).
Türkçe Anlamı:
- (sıfat) Olgunlaşmış, yumuşamış veya olgunlaşmış (meyve, sebze vb. gibi).
- (sıfat) Yumuşak, pürüzsüz veya hoş bir tada sahip (peynir, şarap vb. gibi).
- (sıfat) Sakin, rahat veya huzurlu (bir kişi veya durum).
- (sıfat) Hafif veya orta derecede yoğunlukta (ses, ışık vb. gibi).
- (sıfat) Olgun, deneyimli veya bilgili (bir kişi).
- (fiil) Olgunlaşmak, yumuşamak veya olgunlaşmak (meyve, sebze vb. gibi).
- (fiil) Yumuşak, pürüzsüz veya hoş bir tada sahip olmak (peynir, şarap vb. gibi).
- (fiil) Sakinleşmek, rahatlamak veya huzur bulmak (bir kişi veya durum).
- (fiil) Hafif veya orta derecede yoğunlukta olmak (ses, ışık vb. gibi).
- (fiil) Olgunlaşmak, deneyim kazanmak veya bilgi edinmek (bir kişi).
Örnek Cümleler:
- The fruit is mellow and sweet. (Meyve olgunlaşmış ve tatlı.)
- The cheese has a mellow flavor. (Peynirin yumuşak bir tadı var.)
- He is a mellow person who is always relaxed and easygoing. (O, her zaman rahat ve sakin olan yumuşak huylu bir kişidir.)
- The music is mellow and soothing. (Müzik yumuşak ve rahatlatıcı.)
- She is a mellow person who has a lot of experience and knowledge. (O, çok deneyimli ve bilgili olan yumuşak huylu bir kişidir.)
- The fruit mellowed in the sun. (Meyve güneşte olgunlaştı.)
- The cheese mellowed with age. (Peynir zamanla yumuşadı.)
- He mellowed after he retired. (Emekli olduktan sonra sakinleşti.)
- The music mellowed as the night went on. (Gece ilerledikçe müzik yumuşadı.)
- She mellowed with age and became more tolerant and understanding. (Yaşlandıkça yumuşadı ve daha hoşgörülü ve anlayışlı oldu.)
Mellow kelimesinin kullanımına ilişkin ek bilgiler:
- Mellow kelimesi genellikle olumlu bir anlamda kullanılır.
- Mellow kelimesi bazen olumsuz bir anlamda da kullanılabilir. Örneğin, “mellowed out” ifadesi bazen bir kişinin uyuşturucu veya alkolden dolayı sakinleşmiş veya gevşemiş olduğu anlamında kullanılabilir.
- Mellow kelimesi bazen bir kişinin yaşlandığını veya olgunlaştığını belirtmek için de kullanılabilir.
- Mellow kelimesi bazen bir şeyin zamanla iyileştiğini veya geliştiğini belirtmek için de kullanılabilir.