meto ne demek

Meto Ne Demek: İfadesinin İngilizce ve Türkçe Anlamı

“Meto” kelimesi, İngilizce’de “too” kelimesinin kısaltılmış halidir. “Too” kelimesi, “çok”, “fazla” veya “ayrıca” anlamlarına gelir. “Meto” kelimesi ise, genellikle “çok fazla” veya “fazla” anlamında kullanılır.

“Meto” kelimesi, İngilizce’de birçok farklı bağlamda kullanılabilir. Örneğin, bir şeyin çok fazla olduğunu belirtmek için kullanılabilir:

• I have too much work to do. (Yapacak çok işim var.)
• This is too expensive. (Bu çok pahalı.)
• It’s too hot today. (Bugün çok sıcak.)

“Meto” kelimesi, ayrıca bir şeyin çok fazla olduğunu ve bunun bir sorun olduğunu belirtmek için de kullanılabilir:

• I’m too tired to go out. (Dışarı çıkmak için çok yorgunum.)
• I’m too sick to go to work. (İşe gidemeyecek kadar hastayım.)
• I’m too busy to help you. (Sana yardım edemeyecek kadar meşgulüm.)

“Meto” kelimesi, ayrıca bir şeyin çok fazla olduğunu ve bunun bir avantaj olduğunu belirtmek için de kullanılabilir:

• I have too much money. (Çok fazla param var.)
• I have too many friends. (Çok fazla arkadaşım var.)
• I have too much free time. (Çok fazla boş zamanım var.)

“Meto” kelimesi, Türkçe’de de birçok farklı bağlamda kullanılabilir. Örneğin, bir şeyin çok fazla olduğunu belirtmek için kullanılabilir:

• Çok fazla işim var.
• Bu çok pahalı.
• Bugün çok sıcak.

“Meto” kelimesi, ayrıca bir şeyin çok fazla olduğunu ve bunun bir sorun olduğunu belirtmek için de kullanılabilir:

• Dışarı çıkmak için çok yorgunum.
• İşe gidemeyecek kadar hastayım.
• Sana yardım edemeyecek kadar meşgulüm.

“Meto” kelimesi, ayrıca bir şeyin çok fazla olduğunu ve bunun bir avantaj olduğunu belirtmek için de kullanılabilir:

• Çok fazla param var.
• Çok fazla arkadaşım var.
• Çok fazla boş zamanım var.

“Meto” kelimesi, İngilizce ve Türkçe’de çok sık kullanılan bir kelimedir. Bu kelimenin anlamını ve kullanım alanlarını iyi bilmek, her iki dilde de etkili bir şekilde iletişim kurmak için önemlidir.

“Meto” Kelimesinin Kullanımına İlişkin Örnekler

• I have too much work to do. (Yapacak çok işim var.)
• This is too expensive. (Bu çok pahalı.)
• It’s too hot today. (Bugün çok sıcak.)
• I’m too tired to go out. (Dışarı çıkmak için çok yorgunum.)
• I’m too sick to go to work. (İşe gidemeyecek kadar hastayım.)
• I’m too busy to help you. (Sana yardım edemeyecek kadar meşgulüm.)
• I have too much money. (Çok fazla param var.)
• I have too many friends. (Çok fazla arkadaşım var.)

• I have too much free time. (Çok fazla boş zamanım var.)

• Çok fazla işim var.

• Bu çok pahalı.
• Bugün çok sıcak.
• Dışarı çıkmak için çok yorgunum.
• İşe gidemeyecek kadar hastayım.
• Sana yardım edemeyecek kadar meşgulüm.
• Çok fazla param var.
• Çok fazla arkadaşım var.
• Çok fazla boş zamanım var.