mittens
İngilizce Anlamı:
A mitten is a type of glove that covers the entire hand, including the fingers, but leaves the thumb exposed. Mittens are typically made of wool, acrylic, or other warm materials, and are worn in cold weather to keep the hands warm. They are often used for outdoor activities such as skiing, snowboarding, and snowshoeing. Mittens can also be used for indoor activities such as knitting, crocheting, and playing video games.
Türkçe Anlamı:
Eldiven, parmakları örtmeyen, başparmağı açık bırakan eldiven.
Ayrıntılı Açıklama:
Eldivenler, elleri soğuktan ve diğer hava koşullarından korumak için kullanılan bir tür giysi aksesuarıdır. Genellikle yün, deri, kumaş veya sentetik malzemelerden yapılırlar. Eldivenler, parmakları tamamen örten veya parmak uçlarını açık bırakan olmak üzere iki ana türe ayrılır. Parmak uçları açık eldivenlere “mitten” adı verilir.
Mittens, parmakları tamamen örten eldivenlere göre daha sıcak tutarlar. Bunun nedeni, parmakların birbirine temas etmediği için daha az ısı kaybetmesidir. Ayrıca, mittens daha az malzeme kullanıldığı için daha hafif ve daha esnektir. Bu nedenle, mittens genellikle kayak, snowboard ve kar ayakkabısı gibi aktif kış sporları için tercih edilir.
Mittens, çeşitli renk, desen ve stillerde mevcuttur. Bazı mittens’lar bilek kısmında sıkılaştırıcı bir bant veya düğme bulunur. Bu, eldivenlerin elden düşmesini önler ve daha iyi bir uyum sağlar. Ayrıca, bazı mittens’lar iç kısmında yumuşak bir astar bulunur. Bu, eldivenlerin daha rahat olmasını ve ellerin daha sıcak kalmasını sağlar.
Mittens, kış aylarında elleri sıcak tutmak için ideal bir seçimdir. Ancak, parmak uçlarının açık olması nedeniyle, hassas işler yapmak için uygun değildirler. Bu nedenle, mittens genellikle günlük kullanım için değil, aktif kış sporları için tercih edilir.
Örnekler:
- I always wear mittens when I go skiing. (Kayak yaparken her zaman mittens giyerim.)
- My grandmother knitted me a pair of mittens for Christmas. (Büyükannem bana Noel için bir çift mittens ördü.)
- I lost my mittens in the snow. (Mittens’larımı karda kaybettim.)
- The mittens were too big for my hands. (Mittens’lar ellerim için çok büyüktü.)
- I prefer mittens to gloves because they keep my hands warmer. (Mittens’ları eldivenlere tercih ediyorum çünkü ellerimi daha sıcak tutuyorlar.)