hace: 1. hoca. 2. bilgin, öğretmen. 3. çelebi, sahip, muallim, profesör. - daha çok lakab olarak kullanılır. Hoca, efendi, sahib, muallim,…Devamını Oku
mektebi asmak: Derslere girmemek için keyfî olarak okula gitmemek, okulu asmak: Güzel havada mektebi asamamış bir ilkokul öğrencisi somurtkanlığı ile kafileye katıldım.…Devamını Oku
mektebi asmak: Derslere girmemek için keyfî olarak okula gitmemek, okulu asmak: Güzel havada mektebi asamamış bir ilkokul öğrencisi somurtkanlığı ile kafileye katıldım.…Devamını Oku
örnek ders: Ya bir öğretmen okulu öğrencisi, ya bir usta öğretmen ya da bir denetmen tarafından meslek yönünden yetişmeye, bilgi alış verişine…Devamını Oku
uygulama okulu: Öğretmen adaylarına bir programa göre sürekli olarak gözlemde bulunma, denemeler yapma, etkinliklere katılma ve uygulama dersleri verme olanağını sağlayan, öğretmen…Devamını Oku
ilköğretim okulu: İlkokullara öğretmen yetiştiren ve ayrıca bölgelerindeki ilköğretim kurumlarını geliştiren ve buralarda çalışan yöneticiler ile öğretmenlerin iş başında yetişmelerine yardım eden,…Devamını Oku
mektebi harbiye: Harp okulu. (Osmanlıca'da yazılışı: mekteb-i harbiye)Devamını Oku
rehber öğretmen: Öğrencilerin özel durumlarıyla yakından ilgilenen ve öğrenciye, zorluklar karşısında yardımcı olan öğretmen. Bk. kılavuz öğretmenDevamını Oku
vocational school: Meslek okulu, meslek yüksek okulu, ticaret meslek okulu, teorik çalışmalarının yanında öğrencilere ticareti de öğreten okul, pratik meslek eğitimi okulu,…Devamını Oku
yetişmen öğretmen: Göreve yeni atanmış olup tecrübeli bir ya da birkaç öğretmenin gözetimi altında eğitim ve öğretim çalışmalarına katılarak kendini yetiştirmekte olan…Devamını Oku