Sözlükte naşikibanı kelimesinin manası:
- Sabırsızlık. (Osmanlıca'da yazılışı: na-şikibânî)
naşikibanı ile alakalı bazı sözcükler ve anlamları
- naşikibı: Sabırsızlık. (Osmanlıca'da yazılışı: na-şikibî) Devamını Oku
- lat: İslamdan önce Arapların Kabe'de bulunan putlarından biri. (Osmanlıca'da yazılışı: lât) Yalamak. Yapışmak. (Osmanlıca'da yazılışı: lat' (lutû')) Sakınmak, sakındırmak. (Osmanlıca'da yazılışı:… Devamını Oku
- alamet: Belirti, işaret, iz, nişan Örnek: Komşunun kızında da, bir zamandır, sabırsızlık, taşkınlık alametleri çoğalmıştı. R. H. Karay Büyüklük, irilik bakımından… Devamını Oku
- idad: Saymak. Sayı. Hesab etmek. Korkutmak. (Osmanlıca'da yazılışı: id'ad) Hazırlama. Yetiştirme. Geliştirme. (Osmanlıca'da yazılışı: i'dad) Devamını Oku
- geh: Kelimenin sonuna eklenerek yer veya zaman ifade eder. (Osmanlıca'da yazılışı: geh (gâh)) Ara sıra. Bazan. (Osmanlıca'da yazılışı: geh(î)) Devamını Oku
- esabı: (Üsbu'. C.) Haftalar, yedi günlük zamanlar. (Osmanlıca'da yazılışı: esabî') Gayet güzel ve beyaz göz. (Osmanlıca'da yazılışı: es'abî) Devamını Oku
- dad: Osmanlı alfabesinin onyedinci harfidir. Adalet. Hak, doğruluk. (Osmanlıca'da yazılışı: dâd) Husumet, düşmanlık. (Osmanlıca'da yazılışı: da'd) Baba, babacığım Devamını Oku
- tebid: (C.: Te'bidat) (Ebed. den) Ebedileştirme, sonsuzlaştırma. (Osmanlıca'da yazılışı: te'bid) Uzaklaştırma. Bir yerden bir yere sürme, kovma. (Osmanlıca'da yazılışı: teb'id) Devamını Oku
- sila: Arınmış, temizlenmiş nesne. (C.: Seali) Helak. (Osmanlıca'da yazılışı: si'la) Bedende olan ur. (Osmanlıca'da yazılışı: sil'a) Devamını Oku
- das: Orak. (Osmanlıca'da yazılışı: dâs) Titremek. (Osmanlıca'da yazılışı: da's) Das, yaban faresi, Afrikaâda ve Ortadoğuâda yaşayan küçük toynaklı memeli türü Devamını Oku
- lan: Ulan Örnek: İte bak lan, dedi, nasıl da horozlanıyor? N. Cumalı Hakikatsızlık, vefasızlık. (Osmanlıca'da yazılışı: lân) Lanet etme. Lanetleme. (Osmanlıca'da… Devamını Oku
- tasib: İhata edip kaplamak, içine almak. (Osmanlıca'da yazılışı: ta'sib) Güçleştirmek. (Osmanlıca'da yazılışı: tas'ib) Devamını Oku
- makad: Oturulacak yer. Minder. (Osmanlıca'da yazılışı: mak'ad) Ahidname yapılan, anlaşma akdedilen yer. (Osmanlıca'da yazılışı: ma'kad) Devamını Oku
- mene: Dibagat için ısladıkları deri. (Osmanlıca'da yazılışı: men'e) Böğür, hasıra. (Osmanlıca'da yazılışı: me'ne) Devamını Oku
- ibad: Tıb: Bacaklarda diz mafsalının iç kısmındaki büyük damar. Kul etmek, köle yapmak. (Osmanlıca'da yazılışı: i'bad) Uzaklaştırmak. Sürmek. Kovmak. (Osmanlıca'da yazılışı:… Devamını Oku