“Not Bad” İfadesinin Anlamı ve Kullanımı
“Not bad” ifadesi, genellikle bir şeyin iyi veya mükemmel olmadığını, ancak yine de kabul edilebilir veya yeterli olduğunu belirtmek için kullanılır. Bu ifade, olumlu veya olumsuz bir anlam taşıyabilir ve bağlama göre değişebilir.
Olumlu Anlamda “Not Bad” Kullanımı
“Not bad” ifadesi, olumlu bir anlamda kullanıldığında, bir şeyin beklentileri karşıladığını veya iyi bir iş çıkarıldığını belirtmek için kullanılabilir. Örneğin:
- “I thought the movie was not bad. It was entertaining and kept me engaged.” (Filmin fena olmadığını düşündüm. Eğlenceliydi ve beni meşgul etti.)
- “I’m not bad at cooking. I can make a few dishes that are quite tasty.” (Yemek yapmada fena değilim. Oldukça lezzetli birkaç yemek yapabilirim.)
- “I’m not bad at playing the guitar. I can play a few songs and impress my friends.” (Gitar çalmada fena değilim. Birkaç şarkı çalabilirim ve arkadaşlarımı etkileyebilirim.)
Olumsuz Anlamda “Not Bad” Kullanımı
“Not bad” ifadesi, olumsuz bir anlamda kullanıldığında, bir şeyin beklentileri karşılamadığını veya yeterince iyi olmadığını belirtmek için kullanılabilir. Örneğin:
- “I thought the movie was not bad, but it wasn’t great either. It was just okay.” (Filmin fena olmadığını düşündüm, ama harika da değildi. Sadece ortalamaydı.)
- “I’m not bad at cooking, but I’m not a chef. I can make a few simple dishes, but nothing fancy.” (Yemek yapmada fena değilim, ama şef değilim. Birkaç basit yemek yapabilirim, ama süslü bir şey yapamam.)
- “I’m not bad at playing the guitar, but I’m not a professional musician. I can play a few songs, but I’m not good enough to perform in front of an audience.” (Gitar çalmada fena değilim, ama profesyonel bir müzisyen değilim. Birkaç şarkı çalabilirim, ama bir seyircinin önünde performans sergileyecek kadar iyi değilim.)
“Not Bad” İfadesinin Türkçe Karşılıkları
“Not bad” ifadesinin Türkçe karşılıkları arasında şunlar yer alır:
- Fena değil
- Kötü değil
- Eh işte
- İdare eder
- Ortalama
- Vasat
- Makul
- Kabul edilebilir
- Yeterli
“Not Bad” İfadesinin Kullanım Örnekleri
“Not bad” ifadesinin kullanım örnekleri arasında şunlar yer alır:
- “I thought the movie was not bad. It was entertaining and kept me engaged.” (Filmin fena olmadığını düşündüm. Eğlenceliydi ve beni meşgul etti.)
- “I’m not bad at cooking. I can make a few dishes that are quite tasty.” (Yemek yapmada fena değilim. Oldukça lezzetli birkaç yemek yapabilirim.)
- “I’m not bad at playing the guitar. I can play a few songs and impress my friends.” (Gitar çalmada fena değilim. Birkaç şarkı çalabilirim ve arkadaşlarımı etkileyebilirim.)
- “I thought the movie was not bad, but it wasn’t great either. It was just okay.” (Filmin fena olmadığını düşündüm, ama harika da değildi. Sadece ortalamaydı.)
- “I’m not bad at cooking, but I’m not a chef. I can make a few simple dishes, but nothing fancy.” (Yemek yapmada fena değilim, ama şef değilim. Birkaç basit yemek yapabilirim, ama süslü bir şey yapamam.)
- “I’m not bad at playing the guitar, but I’m not a professional musician. I can play a few songs, but I’m not good enough to perform in front of an audience.” (Gitar çalmada fena değilim, ama profesyonel bir müzisyen değilim. Birkaç şarkı çalabilirim, ama bir seyircinin önünde performans sergileyecek kadar iyi değilim.)
- “The weather is not bad today. It’s a bit cloudy, but it’s not raining.” (Bugün hava fena değil. Biraz bulutlu, ama yağmur yağmıyor.)
- “I’m not bad at speaking English. I can understand most things and I can communicate with people without too much difficulty.” (İngilizce konuşmada fena değilim. Çoğu şeyi anlayabiliyorum ve insanlarla fazla zorluk çekmeden iletişim kurabiliyorum.)
- “I’m not bad at math. I can solve most problems and I get good grades in my math classes.” (Matematikte fena değilim. Çoğu problemi çözebiliyorum ve matematik derslerimde iyi notlar alıyorum.)
- “I’m not bad at sports. I can play a few sports and I’m pretty good at them.” (Sporlarda fena değilim. Birkaç spor oynayabiliyorum ve onlarda oldukça iyiyim.)