Türkçe sözlüklerde "ödemek" ifadesini detaylı bir şekilde araştırdık...
Kısaca "ödemek" ne demek?
-
Bir alışveriş ilişkisinde, borcu alacaklıya vermek, tediye etmek
Örnek:Borç varsa benimkidir, onu ödemek ve teşekkür etmek lazım. R. H. Karay
-
Bir alışverişte alınan şeyin karşılığını alacaklıya vermek.
-
Bedelini vererek bir zararı karşılamak, tazmin etmek.
-
Bir iş, bir kuruluş harcanan, yatırılan parayı çıkartmak, itfa etmek.
-
Bir işin, bir görevin karşılığını vermek
Örnek:Bir gece de onunla kal. Bize yaptıklarını ödemiş olursun. S. F. Abasıyanık
-
Bir şey karşısında fedakârlık etmek, bir şey elde etmek için özveride bulunmak.
ödemek nedir? İlişkili sözcükler
- Eyvallah Demek: Hoş görerek kabul etmek. 1) hoş görerek kabul etmek veya edilmek: Mersi denir. Sonra teşekkür edilir. Eyvallah denir, çok mersi denir. -S. F. Abasıyanık. 2) hoşça kalın, sağlıcakla kalın demek. devamı...
- Yatırmak: Bir kimsenin bir yere yatmasını sağlamak Örnek: Çocuğu bir kenara yatırdım ve kadını omuzlarından tutup bir taşa dayadım. Y. K. Karaosmanoğlu Uyutmak Örnek: Gece beni en üst katta bir odada yatırdılar. Ö. Seyfettin Eğmek, yatık duruma getirmek. devamı...
- Sönümlemek: Bir salınım hareketinin genliğini sıfıra indirmek, itfa etmek. Bir borcu, her yıl ödenen taksitlerle belli zaman sonra ödemek, itfa etmek. devamı...
- Fedakarlık: Özveri: fedakârlık, adı üzerinde, biri ya da bir şey için kendini feda etmek demektir. Özveri Örnek: Elimi öpme fedakârlığına teyzesinin hatırı için razı olmuştu. R. N. Güntekin devamı...
- üzmek: Üzüntü vermek Örnek: Onu biraz üzerim ama zekâsına da bayılırım. S. F. Abasıyanık Bir şeyi gerip çekerek gevşetmek, sürterek aşındırmak Örnek: Odunlar eşeğin sırtını üzüyordu. Halikarnas Balıkçısı devamı...
- Fedakarlık Etmek: Özverili davranmak Örnek: Kadınlar fedakârlık ettikleri erkekleri severler. P. Safa Azlığına katlanmak, az oluşu ile yetinmek, vazgeçmek Örnek: İlk defa ömründe yemek saatinden fedakârlık etti. E. İ. Benice devamı...
- Bedevil: Çileden çıkartmak, azap vermek, eziyet etmek Cinnet getirtmek devamı...
- Kefaretini ödemek: Cezasını çekmek: O, kendisine düşen zulüm payının kefaretini ödedi. -N. F. Kısakürek. devamı...
- Oh Demek: Rahata ermek. Rahata ermek, rahata kavuşmak, rahat bir soluk almak. devamı...
- Paydos Demek: Yapıla gelen bir işten vazgeçmek. devamı...
ödemek ne demek sözlük anlamı nedir sorusunu farklı sözlüklerden yararlanarak yanıtladık. Paylaştığımız bilgilerde eksik veya hatalı bir şey var ise, buraya tıklayarak bize bildirebilirsiniz.