official: Resmi Memuriyete ait, memura yakışır MemurDevamını Oku
prefect: Eski Roma'da vali, yüksek rütbede memur Baş memur, reis Paris polis şefi Özel okullarda bazı sorumlulukları olan öğrenci. Vali [fr.],…Devamını Oku
prefect: Eski Roma'da vali, yüksek rütbede memur Baş memur, reis Paris polis şefi Özel okullarda bazı sorumlulukları olan öğrenci. Vali [fr.],…Devamını Oku
jack in office: Titiz memur, kılı kırk yaran memurDevamını Oku
ağırkanlılık: Ağırkanlı olma durumu Örnek: Tezgâhtarlar da memur olduğu için, hepsinde bir memur ağırbaşlılığı ve ağırkanlılığı var. H. TanerDevamını Oku
incumbent: Görevli, memur, mahalle papazı [brit.] Zorunlu, yükümlü, ödevli, görev olarak yükletilmiş Görevli kimse, memur.Devamını Oku
tezgahtar: Kahve, gazino ve mağaza gibi yerlerde tezgâhta duran, satış yapan kimse. Kahve, gazino ve mağaza vb. yerlerde tezgâhta duran, satış…Devamını Oku
memur: Devlet hizmetinde aylıkla çalışan kimse, görevli Örnek: Kasabaya gelen her yeni memur ilk olarak beni tanır. T. Buğra Yükümlü Örnek:…Devamını Oku
jurat: Yeminli tutanak Yeminli memur Yüksek belediye memuru Manş adalarında sulh hâkimi. Yeminli memur, belediye yüksek memuru, sulh hakimi, belediye meclisi…Devamını Oku