on time

On Time: Zamanında

“On time” ifadesi, bir şeyin planlanan veya beklenen zamanda gerçekleştiği anlamına gelir. Genellikle ulaşım, randevular ve teslimatlar gibi zamanla ilgili durumlarda kullanılır. Örneğin:

  • The train arrived on time. (Tren zamanında geldi.)
  • I have a doctor’s appointment on time at 10 am. (Saat 10’da doktor randevum var.)
  • The package was delivered on time. (Paket zamanında teslim edildi.)

“On time” ifadesi, “punctual” (dakik) ve “timely” (zamanında) kelimeleriyle eş anlamlıdır. Ancak, “on time” ifadesi genellikle daha resmi durumlarda kullanılırken, “punctual” ve “timely” kelimeleri daha günlük konuşmalarda kullanılır.

“On time” ifadesinin zıttı “late” (geç) kelimesidir. “Late” kelimesi, bir şeyin planlanan veya beklenen zamandan sonra gerçekleştiği anlamına gelir. Örneğin:

  • The train was late. (Tren gecikti.)
  • I was late for my doctor’s appointment. (Doktor randevuma geç kaldım.)
  • The package was delivered late. (Paket geç teslim edildi.)

“On time” ifadesi, İngilizce’de sıklıkla kullanılan bir ifadedir. Bu ifadeyi doğru bir şekilde kullanmak için, anlamını ve kullanım alanlarını iyi bilmek gerekir.

On Time İfadesinin Kullanım Alanları

“On time” ifadesi, aşağıdaki gibi çeşitli durumlarda kullanılabilir:

  • Ulaşım: Tren, otobüs, uçak gibi toplu taşıma araçlarının zamanında hareket etmesi veya varması.
  • Randevular: Doktor randevuları, iş görüşmeleri gibi önceden planlanmış toplantıların zamanında gerçekleşmesi.
  • Teslimatlar: Paketlerin, mektupların veya diğer gönderilerin zamanında teslim edilmesi.
  • Ödemeler: Faturaların, vergilerin veya diğer ödemelerin zamanında yapılması.
  • Görevler: İş görevlerinin, okul ödevlerinin veya diğer sorumlulukların zamanında tamamlanması.

“On time” ifadesi, zamanla ilgili herhangi bir durumda kullanılabilir. Bu ifadeyi doğru bir şekilde kullanmak için, anlamını ve kullanım alanlarını iyi bilmek gerekir.

On Time İfadesinin Örnek Cümleleri

“On time” ifadesinin kullanıldığı bazı örnek cümleler şunlardır:

  • The train arrived at the station on time. (Tren istasyona zamanında geldi.)
  • I got to the airport on time for my flight. (Uçuşum için havaalanına zamanında gittim.)
  • The meeting started on time at 10 am. (Toplantı saat 10’da zamanında başladı.)
  • I finished my homework on time. (Ödevimi zamanında bitirdim.)
  • I paid my bills on time this month. (Bu ay faturalarımı zamanında ödedim.)

“On time” ifadesi, İngilizce’de sıklıkla kullanılan bir ifadedir. Bu ifadeyi doğru bir şekilde kullanmak için, anlamını ve kullanım alanlarını iyi bilmek gerekir.


Yayımlandı

kategorisi