open ne demek

Open: Açık, Açmak, Açılmak

İngilizce Anlamı:

  1. (sıfat) Kapalı veya kapalı olmayan; erişilebilir veya görülebilir: “Açık bir kapı”, “Açık bir kitap”.
  2. (sıfat) Engellenmemiş veya kısıtlanmamış: “Açık bir yol”, “Açık bir zihin”.
  3. (sıfat) Açıkça ifade edilen veya gösterilen: “Açık bir niyet”, “Açık bir itiraf”.
  4. (sıfat) Gizli veya gizli olmayan: “Açık bir sır”, “Açık bir gerçek”.
  5. (sıfat) Hazır veya istekli: “Yeni fikirlere açık”, “Yardım etmeye açık”.
  6. (sıfat) Boş veya işgal edilmemiş: “Açık bir koltuk”, “Açık bir pozisyon”.
  7. (sıfat) İş veya faaliyet için kullanılabilir: “Açık bir mağaza”, “Açık bir restoran”.
  8. (sıfat) Hava veya iklim açısından elverişli: “Açık bir gün”, “Açık bir gece”.
  9. (sıfat) Açıkça görülebilen veya duyulabilen: “Açık bir manzara”, “Açık bir ses”.
  10. (sıfat) Açıkça anlaşılabilir veya yorumlanabilir: “Açık bir açıklama”, “Açık bir talimat”.
  11. (sıfat) Açıkça ifade edilen veya gösterilen: “Açık bir niyet”, “Açık bir itiraf”.
  12. (sıfat) Gizli veya gizli olmayan: “Açık bir sır”, “Açık bir gerçek”.
  13. (sıfat) Hazır veya istekli: “Yeni fikirlere açık”, “Yardım etmeye açık”.
  14. (sıfat) Boş veya işgal edilmemiş: “Açık bir koltuk”, “Açık bir pozisyon”.
  15. (sıfat) İş veya faaliyet için kullanılabilir: “Açık bir mağaza”, “Açık bir restoran”.
  16. (sıfat) Hava veya iklim açısından elverişli: “Açık bir gün”, “Açık bir gece”.
  17. (sıfat) Açıkça görülebilen veya duyulabilen: “Açık bir manzara”, “Açık bir ses”.
  18. (sıfat) Açıkça anlaşılabilir veya yorumlanabilir: “Açık bir açıklama”, “Açık bir talimat”.

Türkçe Anlamı:

  1. (fiil) Bir şeyi açmak için hareket etmek: “Kapıyı açtı”, “Pencereyi açtı”.
  2. (fiil) Bir şeyi ortaya çıkarmak veya göstermek: “Kartlarını açtı”, “Niyetlerini açtı”.
  3. (fiil) Bir şeyi başlatmak veya başlatmak: “Toplantıyı açtı”, “Konuşmasını açtı”.
  4. (fiil) Bir şeyi erişilebilir veya kullanılabilir hale getirmek: “Mağazayı açtı”, “Web sitesini açtı”.
  5. (fiil) Bir şeyi serbest bırakmak veya serbest bırakmak: “Hayvanı açtı”, “Su vanasını açtı”.
  6. (fiil) Bir şeyi genişletmek veya büyütmek: “Gözlerini açtı”, “Kollarını açtı”.
  7. (fiil) Bir şeyi ortaya çıkarmak veya göstermek: “Kartlarını açtı”, “Niyetlerini açtı”.
  8. (fiil) Bir şeyi başlatmak veya başlatmak: “Toplantıyı açtı”, “Konuşmasını açtı”.
  9. (fiil) Bir şeyi erişilebilir veya kullanılabilir hale getirmek: “Mağazayı açtı”, “Web sitesini açtı”.
  10. (fiil) Bir şeyi serbest bırakmak veya serbest bırakmak: “Hayvanı açtı”, “Su vanasını açtı”.
  11. (fiil) Bir şeyi genişletmek veya büyütmek: “Gözlerini açtı”, “Kollarını açtı”.

Örnek Cümleler:

  • “Kapıyı aç ve içeri gir.”
  • “Pencereyi aç ve biraz temiz hava al.”
  • “Kartlarını aç ve oyununu göster.”
  • “Niyetlerini aç ve ne istediğini söyle.”
  • “Toplantıyı aç ve gündemi tartışmaya başla.”
  • “Konuşmasını aç ve düşüncelerini paylaş.”
  • “Mağazayı aç ve müşterileri karşıla.”
  • “Web sitesini aç ve içeriğini keşfet.”
  • “Hayvanı aç ve özgürlüğüne kavuştur.”
  • “Su vanasını aç ve suyu akıt.”
  • “Gözlerini aç ve dünyayı gör.”
  • “Kollarını aç ve sevgini göster.”

Yayımlandı

kategorisi