Open: Açık, Açmak, Açılmak
İngilizce Anlamı:
- (sıfat) Kapalı veya kapalı olmayan; erişilebilir veya görülebilir.
- (fiil) Bir şeyi açmak veya açılmasına izin vermek.
- (sıfat) Engelsiz veya kısıtlamasız.
- (fiil) Bir şeyi başlatmak veya başlatılmasına izin vermek.
- (sıfat) Dürüst, samimi veya açık sözlü.
- (fiil) Bir şeyi ortaya çıkarmak veya ifşa etmek.
- (sıfat) Geniş, geniş veya geniş.
- (fiil) Bir şeyi genişletmek veya genişletmek.
- (sıfat) Boş veya işgal edilmemiş.
- (fiil) Bir şeyi boşaltmak veya boşaltmak.
Türkçe Anlamı:
- (sıfat) Kapalı veya kapalı olmayan; erişilebilir veya görülebilir.
- (fiil) Bir şeyi açmak veya açılmasına izin vermek.
- (sıfat) Engelsiz veya kısıtlamasız.
- (fiil) Bir şeyi başlatmak veya başlatılmasına izin vermek.
- (sıfat) Dürüst, samimi veya açık sözlü.
- (fiil) Bir şeyi ortaya çıkarmak veya ifşa etmek.
- (sıfat) Geniş, geniş veya geniş.
- (fiil) Bir şeyi genişletmek veya genişletmek.
- (sıfat) Boş veya işgal edilmemiş.
- (fiil) Bir şeyi boşaltmak veya boşaltmak.
Örnekler:
- The door is open. (Kapı açık.)
- Please open the window. (Lütfen pencereyi aç.)
- The store is open 24 hours a day. (Mağaza günün 24 saati açık.)
- I opened a new bank account. (Yeni bir banka hesabı açtım.)
- She was very open about her feelings. (Duyguları konusunda çok açıktı.)
- He opened up about his past. (Geçmişi hakkında açıldı.)
- The field was open and empty. (Tarla açık ve boştu.)
- We opened up the house to guests. (Evi misafirlere açtık.)
- The job position is still open. (İş pozisyonu hala açık.)
- I opened the package and found a gift inside. (Paketi açtım ve içinde bir hediye buldum.)
Open ifadesinin farklı anlamları ve kullanımları:
- Open, bir sıfat olarak kullanıldığında, kapalı veya kapalı olmayan bir şeyi ifade eder. Örneğin, “The door is open.” cümlesinde, “open” sıfatı, kapının kapalı olmadığını, erişilebilir olduğunu ifade eder.
- Open, bir fiil olarak kullanıldığında, bir şeyi açmak veya açılmasına izin vermek anlamına gelir. Örneğin, “Please open the window.” cümlesinde, “open” fiili, pencereyi açma eylemini ifade eder.
- Open, bir sıfat olarak kullanıldığında, engelsiz veya kısıtlamasız bir şeyi ifade eder. Örneğin, “The store is open 24 hours a day.” cümlesinde, “open” sıfatı, mağazanın günün 24 saati erişilebilir olduğunu, kısıtlama olmadığını ifade eder.
- Open, bir fiil olarak kullanıldığında, bir şeyi başlatmak veya başlatılmasına izin vermek anlamına gelir. Örneğin, “I opened a new bank account.” cümlesinde, “open” fiili, yeni bir banka hesabı açma eylemini ifade eder.
- Open, bir sıfat olarak kullanıldığında, dürüst, samimi veya açık sözlü birini ifade eder. Örneğin, “She was very open about her feelings.” cümlesinde, “open” sıfatı, kişinin duyguları konusunda dürüst ve açık sözlü olduğunu ifade eder.
- Open, bir fiil olarak kullanıldığında, bir şeyi ortaya çıkarmak veya ifşa etmek anlamına gelir. Örneğin, “He opened up about his past.” cümlesinde, “open up” fiili, kişinin geçmişi hakkında dürüstçe konuşma eylemini ifade eder.
- Open, bir sıfat olarak kullanıldığında, geniş, geniş veya geniş bir şeyi ifade eder. Örneğin, “The field was open and empty.” cümlesinde, “open” sıfatı, tarlanın geniş ve boş olduğunu ifade eder.
- Open, bir fiil olarak kullanıldığında, bir şeyi genişletmek veya genişletmek anlamına gelir. Örneğin, “We opened up the house to guests.” cümlesinde, “open up” fiili, evi misafirlere açma eylemini ifade eder.
- Open, bir sıfat olarak kullanıldığında, boş veya işgal edilmemiş bir şeyi ifade eder. Örneğin, “The job position is still open.” cümlesinde, “open” sıfatı, iş pozisyonunun hala boş olduğunu, doldurulmadığını ifade eder.
- Open, bir fiil olarak kullanıldığında, bir şeyi boşaltmak veya boşaltmak anlamına gelir. Örneğin, “I opened the package and found a gift inside.” cümlesinde, “open” fiili, paketi açma ve içinde bir hediye bulma eylemini ifade eder.