Paraphernalia: Anlamı ve Kullanımı
İngilizce Anlamı:
Paraphernalia, genellikle belirli bir faaliyet veya meslekle ilişkili ekipman, aksesuar veya eşyaları ifade eder. Bu terim, genellikle bir kişinin statüsünü, mesleğini veya ilgi alanlarını yansıtan eşyaları tanımlamak için kullanılır.
Türkçe Anlamı:
Paraphernalia, “gereçler” veya “ekipmanlar” olarak çevrilebilir. Bu terim, genellikle bir kişinin belirli bir faaliyet veya meslekle ilişkili eşyalarını ifade eder.
Kullanım Alanları:
Paraphernalia terimi, çeşitli bağlamlarda kullanılır, bunlar şunları içerir:
- Tıbbi: Tıbbi aletler, cihazlar ve malzemeler
- Hukuki: Suç işlemek için kullanılan aletler veya ekipmanlar
- Dini: Ayinler veya törenler için kullanılan dini eşyalar
- Askeri: Silah, üniforma ve diğer askeri ekipmanlar
- Spor: Sporcular tarafından kullanılan ekipmanlar, örneğin raketler, toplar ve kasklar
- Moda: Belirli bir tarz veya alt kültürle ilişkili aksesuarlar, örneğin mücevherler, çantalar ve ayakkabılar
- Uyuşturucu: Uyuşturucu kullanımıyla ilişkili ekipmanlar, örneğin pipolar, enjektörler ve teraziler
Örnek Cümleler:
- İngilizce: The doctor’s paraphernalia included a stethoscope, blood pressure cuff, and reflex hammer.
-
Türkçe: Doktorun gereçleri arasında bir steteskop, tansiyon aleti ve refleks çekici vardı.
-
İngilizce: The police confiscated the paraphernalia used in the robbery, including a crowbar and a ski mask.
-
Türkçe: Polis, soygunda kullanılan ekipmanlara el koydu; bunlar arasında bir levye ve bir kayak maskesi vardı.
-
İngilizce: The priest wore elaborate paraphernalia during the religious ceremony, including a robe, miter, and crosier.
-
Türkçe: Rahip, dini tören sırasında cüppe, mitra ve asa gibi ayrıntılı gereçler giydi.
-
İngilizce: The soldier carried a full complement of military paraphernalia, including a rifle, helmet, and backpack.
-
Türkçe: Asker, tüfek, kask ve sırt çantası gibi tam bir askeri ekipman taşıyordu.
-
İngilizce: The tennis player’s paraphernalia included a racket, tennis balls, and a sweatband.
-
Türkçe: Tenis oyuncusunun gereçleri arasında bir raket, tenis topları ve bir ter bandı vardı.
-
İngilizce: The fashionista’s paraphernalia included designer sunglasses, a luxury handbag, and high heels.
-
Türkçe: Moda tutkununun gereçleri arasında tasarımcı güneş gözlükleri, lüks bir çanta ve yüksek topuklu ayakkabılar vardı.
-
İngilizce: The drug paraphernalia found in the suspect’s apartment included a pipe, a syringe, and a scale.
- Türkçe: Şüphelinin dairesinde bulunan uyuşturucu gereçleri arasında bir pipo, bir enjektör ve bir terazi vardı.
Sonuç:
Paraphernalia terimi, belirli bir faaliyet veya meslekle ilişkili ekipman, aksesuar veya eşyaları ifade eder. Bu terim, çeşitli bağlamlarda kullanılır ve bir kişinin statüsünü, mesleğini veya ilgi alanlarını yansıtabilir.