Sözlükte perpetual kelimesinin manası:
- Daimi, sürekli fasılasız, aralıksız
- Ebedi, baki
- Müebbet
- Bot
- Sürekli, aralıksız, daimi, ebedi, aralıksız çalışan, ömür boyu görevde kalan
perpetual ile alakalı bazı sözcükler ve anlamları
- unceasing Aralıksız, durmayan, devamlı, sürekli Devamlı, aralıksız, fasılasız Sonsuz, ebedi.
- permanent Sürekli, daimi, aynı halde veya vasıfta kalan Daimi, devamlı, sürekli, kalıcı, baki, sabit, değişmez
- baki Sürekli Örnek: Dünyada zaten ne bakiydi? Ö. Seyfettin Bir şeyden artan (miktar). Öteki Artan, kalan. Ölümsüz, kalımlı. 1. allah'ın isimlerindendir.…
- eternal ), (i.) ebedi ve ezeli, başı ve sonu olmayan Daimi, baki, ölümsüz Ebedi varlık, Tanrı, Allah Ölümsüz, ölmez, sonsuz, baki,…
- imprescriptible Hükmü geçmez Sahibinin hakkı baki kalan, sürekli, daimi. Zaman aşımına uğramayan, her zaman geçerli, daimi, sürekli
- nonstop ), (z.) aralıksız, duraklamadan. Aralıksız, ara vermeden, devamlı, durmadan, sürekli
- sempiternal Ebedi baki daimi Sonsuz, ebedi
- continuous Devamlı, sürekli, fasılasız Devamlı, sürekli, aralıksız, devam eden, zincirleme
- cavid baki, daimi, ebedi (Cavidan, cavidane, cavidani) f. Sermedi, sonu olmayan, sonsuz, daimi, layemut. (Osmanlıca'da yazılışı: câvid)
- aralıksız Birbirine bitişik olan, aralarında açıklık bulunmayan. Sürekli, aralık vermeden Örnek: Her şey boyuna değişiyor, aşılıyor, en iyiye, en doğruya, en…
- sermedı Daimi, ebedi, sürekli. (Osmanlıca'da yazılışı: sermedî)
- sermed ebedilik, ebediyet, sonsuzluk. - türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır Daimi, sürekli, ebedi, ezeli.
- sermed ebedilik, ebediyet, sonsuzluk. - türk dil kuralı açısından "d/t" olarak kullanılır Daimi, sürekli, ebedi, ezeli.
- kıpır kıpır Yerinde duramayarak, sürekli ve aralıksız kımıldayarak. Çok hareketli, hamarat. Yerinde duramayarak, sürekli ve aralıksız kımıldayarak.
- daimi Sürekli Örnek: Romanyalılar ve Macarlarla harp daimî bir hâl almıştır. F. R. Atay Sürekli.