Pişmek ne demek?

Türkçe sözlüklerde "Pişmek" ifadesini detaylı bir şekilde araştırdık...

Kısaca "Pişmek" ne demek?

  1. Ateşte, fırında, kaynar suda veya yağda ısı etkisiyle yenilebilir duruma gelmek.

  2. Isıtma sonucu belirli bir kullanıma uygun duruma gelmek.

  3. Meyve olgun duruma gelmek

    Örnek:

    … yere düşenlerin beraberce yenmesine önce ses çıkarmadılar, fakat yemişler pişip tatlılaşınca iş değişti. R. H. Karay

  4. Pişik oluşmak.

  5. Bir konuyu iyice öğrenmek.

  6. İşe alışıp beceri ve ustalık kazanmak, zorlukları göğüslemek

    Örnek:

    Ama ticarette küçükten pişmek lazım. S. F. Abasıyanık

  7. Herhangi bir iş için konuşup hazırlanmak.

  8. Bunalacak kadar sıcaklık duymak.

Pişmek nedir? İlişkili sözcükler

  • Dirilmek: Güçlenip canlanmak. Bitki solmuş, pörsümüş durumdayken yeniden canlılık kazanmak, diri duruma gelmek. devamı...
  • Pişirmek: Bir besin maddesini gerektiği kadar ısıda tutarak yenebilecek bir duruma getirmek Örnek: Kahvesini de pekâlâ kendi pişirebilecekken eşinin önüne getirmesini bekler. H. Taner Isı etkisiyle belirli bir kullanıma elverişli duruma getirmek. Çalışarak öğrenmek. devamı...
  • Büyümek: Organizmanın bütününde veya bu bütünün bir bölümünde, boyutlar artmak, irileşmek, eskisinden büyük duruma gelmek Örnek: Büyür güzellikleri, vücutları, kısmetleri çocuklar uyurken. F. H. Dağlarca Yetişmek Örnek: İhtiyar Süleyman Çavuşun ellerinde büyüdüm. A. Gündüz Yaşı artmak, yaşlanmak Örnek: Fakat büyüdükçe o kadar sevdiği bu oyunlara veda etmek lazım gelecekti. Ö. Seyfettin Artmak, güçlenmek, şiddeti artmak Örnek: İkinci de okuduktan sonra kavga büyüdü. M. Ş. Esendal Sayıca artmak. devamı...
  • Askerileşmek: Bir yer askerlikle ilişkili duruma gelmek, askerlik niteliği kazanmak. devamı...
  • Alışmak: Bir işi tekrarlayarak kolaylıkla yapabilmek Örnek: Muhtaç değiliz ama, ben çalışmaya alıştım. E. İ. Benice Yadırgamaz duruma gelmek. Uyar duruma gelmek, uygun gelmek, intibak etmek Örnek: Bu mesleğe alışmış gibi görünüyor. N. Araz Sürekli ister olmak. devamı...
  • Derinleşmek: Derin duruma gelmek Örnek: Akşamları derinleşen duygularım vakarlı ve içli lisanıyla konuşmaya başlardı. A. Ş. Hisar Ses kaynağı uzaklaşarak az duyulur duruma gelmek Örnek: Şimdi uzaklaşan yörük hayvanlarının derinleşen çıngırak seslerini işitiyor. Ö. Seyfettin Bir konuda köklü, sağlam bilgi edinmek, bilgisini genişletmek. devamı...
  • Incelmek: İnce duruma gelmek Örnek: Sahnede siyah organtin tuvaletiyle beli incelmiş, göğsü kabarmış. R. H. Karay Zayıflamak Sıvı, koyu durumdan akışkan duruma gelmek, akışkanlığı artmak. devamı...
  • Demirleşmek: Demir durumuna gelmek. Demir gibi sağlam duruma gelmek Örnek: Duvarlar simsiyah kesildi, kapılar demirleştiler. P. Safa devamı...
  • Garipleşmek: Garip bir duruma gelmek Örnek: Onun da gülümsemesi garipleşmişti. Ö. Seyfettin devamı...
  • Titrekleşmek: Titrek duruma gelmek Örnek: Mırıltı o kadar hassaslaştı, titrekleşti ki dayanamadı. A. Gündüz devamı...

Pişmek ne demek sözlük anlamı nedir sorusunu farklı sözlüklerden yararlanarak yanıtladık. Paylaştığımız bilgilerde eksik veya hatalı bir şey var ise, buraya tıklayarak bize bildirebilirsiniz.