designed: Tasarlanmış, tarafından tasarlandı; planlanmış; kasıtlıDevamını Oku
klinik denemeler: Bir veya birden fazla tedavinin etkinliğini değerlendirmek ve canlılara uygulanmak üzere tasarlanmış planlı çalışmalar.Devamını Oku
contrivedly: Uyduruk bir şekilde, açıkça planlanmış veya tasarlanmış olarak; büyük uğraşlarla, yapay olarakDevamını Oku
contrivedly: Uyduruk bir şekilde, açıkça planlanmış veya tasarlanmış olarak; büyük uğraşlarla, yapay olarakDevamını Oku
contrived: [contrive] icat etmek, bulmak, tasarlamak, yapmak, başarmak, planlamak, ev idare etmek Uydurma, açıkça planlanmış veya tasarlanmış; zahmetli, yapayDevamını Oku
planlı büyüme: Planlı bir gelişmeyle mal ve hizmetlerin gittikçe bollaşması.Devamını Oku
planlı: Belirli bir plana göre yapılan, yürütülen, düzenlenen Örnek: Okulla anlaşıp genç atletizm takımını planlı şekilde hazırlamaya bakmalı. H. Taner Önceden…Devamını Oku
hesaplı: Satın alınabilen, bütçeye uygun, ekonomik. Parasını ölçülü harcayan, tutumlu. Ayrıntılarıyla düşünülüp tasarlanmış, planlı, rasyonel Örnek: Servetini, bu çalışması, bu hesaplı…Devamını Oku
cut and dried: Hazır, önceden planlanmış, yavan, eski, bayat, sıradan, sıkıcı Hazır, önceden planlanmış, eski, bayatDevamını Oku