present ne demek

Present

Present, İngilizce’de “mevcut” veya “şimdiki” anlamına gelen bir kelimedir. Genellikle bir şeyin şu anda var olduğunu veya gerçekleştiğini belirtmek için kullanılır. Örneğin, “The present time is 10:00 AM” cümlesi, şu an saatin 10:00 olduğunu ifade eder.

Present ayrıca bir hediye veya armağan anlamına da gelebilir. Bu anlamda genellikle birine özel bir gününde veya özel bir olayda verilen bir şey olarak kullanılır. Örneğin, “I bought her a present for her birthday” cümlesi, onun doğum günü için ona bir hediye aldığımı ifade eder.

Present ayrıca bir sunum veya gösteri anlamına da gelebilir. Bu anlamda genellikle bir konu hakkında bilgi vermek veya bir şeyleri tanıtmak için yapılan bir etkinlik olarak kullanılır. Örneğin, “I gave a presentation on my research at the conference” cümlesi, konferansta araştırmam hakkında bir sunum yaptığımı ifade eder.

Present, İngilizce’de sıklıkla kullanılan bir kelimedir ve birçok farklı anlamı olabilir. Bu nedenle, bir cümledeki anlamını belirlemek için bağlamı dikkate almak önemlidir.

Present’in Kullanımı

Present, İngilizce’de birçok farklı şekilde kullanılabilir. İşte bazı örnekler:

  • Present tense: Present tense, şu anda gerçekleşen veya devam eden eylemleri veya durumları ifade etmek için kullanılır. Örneğin, “I am eating dinner” cümlesi, şu anda yemek yediğimi ifade eder.
  • Present perfect tense: Present perfect tense, geçmişte başlayan ve şu anda da devam eden eylemleri veya durumları ifade etmek için kullanılır. Örneğin, “I have been working on this project for a month” cümlesi, bir aydır bu proje üzerinde çalıştığımı ifade eder.
  • Present progressive tense: Present progressive tense, şu anda gerçekleşen veya devam eden eylemleri veya durumları ifade etmek için kullanılır. Örneğin, “I am working on a project” cümlesi, şu anda bir proje üzerinde çalıştığımı ifade eder.
  • Present perfect progressive tense: Present perfect progressive tense, geçmişte başlayan ve şu anda da devam eden eylemleri veya durumları ifade etmek için kullanılır. Örneğin, “I have been working on this project for a month” cümlesi, bir aydır bu proje üzerinde çalıştığımı ifade eder.

Present’in Eş Anlamlıları

Present’in İngilizce’de birçok farklı eş anlamlısı vardır. İşte bazı örnekler:

  • Current: Current, şu anda gerçekleşen veya devam eden şeyleri ifade etmek için kullanılır. Örneğin, “The current time is 10:00 AM” cümlesi, şu an saatin 10:00 olduğunu ifade eder.
  • Now: Now, şu anda veya hemen anlamına gelir. Örneğin, “I am eating dinner now” cümlesi, şu anda yemek yediğimi ifade eder.
  • At present: At present, şu anda veya şu anda anlamına gelir. Örneğin, “I am working on a project at present” cümlesi, şu anda bir proje üzerinde çalıştığımı ifade eder.
  • Presently: Presently, şu anda veya yakın gelecekte anlamına gelir. Örneğin, “I will be back presently” cümlesi, yakında geri döneceğimi ifade eder.

Present’in Zıt Anlamlıları

Present’in İngilizce’de birçok farklı zıt anlamlısı vardır. İşte bazı örnekler:

  • Past: Past, geçmiş anlamına gelir. Örneğin, “I went to the movies last night” cümlesi, dün gece sinemaya gittiğimi ifade eder.
  • Future: Future, gelecek anlamına gelir. Örneğin, “I am going to the movies tomorrow” cümlesi, yarın sinemaya gideceğimi ifade eder.
  • Absent: Absent, yok anlamına gelir. Örneğin, “He was absent from work today” cümlesi, bugün işte olmadığını ifade eder.
  • Missing: Missing, kayıp anlamına gelir. Örneğin, “My cat is missing” cümlesi, kedimin kayıp olduğunu ifade eder.

Yayımlandı

kategorisi