present tense ne demek

Present Tense (Şimdiki Zaman)

Present tense, bir eylemin veya durumun şu anda gerçekleşmekte olduğunu ifade eden bir zaman kipidir. İngilizce’de present tense, genellikle fiilin yalın haliyle kullanılır. Ancak, bazı durumlarda, fiilin -s veya -es eki alması gerekebilir.

Present Tense Kullanımı

Present tense, aşağıdaki durumlarda kullanılır:

  • Şu anda gerçekleşmekte olan eylemleri veya durumları ifade etmek için:

I am reading a book. (Bir kitap okuyorum.)
She is cooking dinner. (Akşam yemeği pişiriyor.)
They are playing basketball. (Basketbol oynuyorlar.)

  • Genel gerçekleri veya alışkanlıkları ifade etmek için:

The sun rises in the east. (Güneş doğuda doğar.)
I go to school every day. (Her gün okula gidiyorum.)
She always wears a hat when she goes outside. (Dışarı çıktığında her zaman şapka takar.)

  • Gelecekte kesin olarak gerçekleşecek olayları ifade etmek için:

I am going to the movies tomorrow. (Yarın sinemaya gidiyorum.)
She is getting married next month. (Gelecek ay evleniyor.)
They are moving to a new house next year. (Gelecek yıl yeni bir eve taşınıyorlar.)

Present Tense’in Olumsuz Şekli

Present tense’in olumsuz şekli, fiilin başına “do not” veya “does not” eklenerek yapılır.

I do not like coffee. (Kahve sevmiyorum.)
She does not work on weekends. (Hafta sonları çalışmıyor.)
They do not have any children. (Çocukları yok.)

Present Tense’in Soru Şekli

Present tense’in soru şekli, fiilin başına “do” veya “does” eklenerek yapılır.

Do you like coffee? (Kahve sever misin?)
Does she work on weekends? (Hafta sonları çalışıyor mu?)
Do they have any children? (Çocukları var mı?)

Present Tense’in Diğer Kullanımları

Present tense, aşağıdaki durumlarda da kullanılabilir:

  • Bir hikayeyi veya olayı anlatırken:

I was walking down the street when I saw a cat. (Sokakta yürürken bir kedi gördüm.)
She was sitting on a bench, reading a book. (Bir bankta oturmuş, kitap okuyordu.)
They were playing in the park when it started to rain. (Parkta oynuyorlardı ki yağmur başladı.)

  • Bir talimat veya tavsiye verirken:

First, you need to mix the ingredients together. (Öncelikle, malzemeleri birbirine karıştırmanız gerekiyor.)
Then, you should bake it in the oven for 30 minutes. (Sonra, fırında 30 dakika pişirmelisiniz.)
Finally, you can serve it with ice cream. (Son olarak, dondurma ile servis edebilirsiniz.)

  • Bir görüş veya inancı ifade ederken:

I believe that everyone should have access to education. (Herkesin eğitime erişebilmesi gerektiğine inanıyorum.)
She thinks that the government should do more to help the poor. (Hükümetin yoksullara yardım etmek için daha fazla şey yapması gerektiğini düşünüyor.)
They feel that the environment is being destroyed. (Çevrenin yok edildiğini hissediyorlar.)

Faydalı Siteler ve Dosyalar


Yayımlandı

kategorisi