Prevent: Önlemek
Prevent, “önlemek” anlamına gelen bir fiildir. Bir şeyi olmasını engellemek veya durdurmak için yapılan eylemi ifade eder. Prevent, genellikle olumsuz bir anlamda kullanılır ve istenmeyen bir sonucu önlemek için alınan önlemleri ifade eder.
Prevent’in İngilizce ve Türkçe Anlamı
- İngilizce: prevent
- Türkçe: önlemek
Prevent’in Kullanımı
Prevent, genellikle olumsuz bir anlamda kullanılır ve istenmeyen bir sonucu önlemek için alınan önlemleri ifade eder. Örneğin:
- We must prevent the spread of this disease. (Bu hastalığın yayılmasını önlemeliyiz.)
- The government is taking steps to prevent a recession. (Hükümet, durgunluğu önlemek için adımlar atıyor.)
- I need to prevent my car from rusting. (Arabamın paslanmasını önlemem gerekiyor.)
Prevent, olumlu bir anlamda da kullanılabilir. Bu durumda, istenen bir sonucu elde etmek için alınan önlemleri ifade eder. Örneğin:
- We need to prevent the loss of biodiversity. (Biyolojik çeşitliliğin kaybını önlemeliyiz.)
- The company is investing in research and development to prevent its products from becoming obsolete. (Şirket, ürünlerinin modası geçmesini önlemek için araştırma ve geliştirmeye yatırım yapıyor.)
- I need to prevent myself from getting sick. (Hastalanmaktan kendimi korumam gerekiyor.)
Prevent’in Eş Anlamlıları
- avert
- avoid
- block
- check
- forestall
- hinder
- impede
- inhibit
- obstruct
- preclude
- prohibit
- stop
Prevent’in Zıt Anlamlıları
- allow
- enable
- facilitate
- permit
- promote
Prevent’in Örnek Cümleleri
- The government is taking steps to prevent the spread of the virus. (Hükümet, virüsün yayılmasını önlemek için adımlar atıyor.)
- We need to prevent the loss of biodiversity. (Biyolojik çeşitliliğin kaybını önlemeliyiz.)
- I need to prevent my car from rusting. (Arabamın paslanmasını önlemem gerekiyor.)
- The company is investing in research and development to prevent its products from becoming obsolete. (Şirket, ürünlerinin modası geçmesini önlemek için araştırma ve geliştirmeye yatırım yapıyor.)
- I need to prevent myself from getting sick. (Hastalanmaktan kendimi korumam gerekiyor.)
- We need to prevent the spread of misinformation. (Yanlış bilginin yayılmasını önlemeliyiz.)
- The government is taking steps to prevent a recession. (Hükümet, durgunluğu önlemek için adımlar atıyor.)
- I need to prevent my computer from getting hacked. (Bilgisayarımın hacklenmesini önlemem gerekiyor.)
- The company is taking steps to prevent a data breach. (Şirket, veri ihlalini önlemek için adımlar atıyor.)
- We need to prevent the outbreak of war. (Savaşın patlak vermesini önlemeliyiz.)