Prime
İngilizce Anlamı:
- İlk, en önemli veya en iyi olan şey.
- Bir sayının kendisiyle ve 1’le tam olarak bölünebilen bir pozitif tam sayı.
- Bir fonksiyonun veya değişkenin en büyük veya en küçük değeri.
- Bir zaman aralığının başlangıcı veya sonu.
- Bir şeyin en iyi veya en olgun hali.
Türkçe Anlamı:
- Birinci, ilk.
- Asal sayı.
- Bir fonksiyonun veya değişkenin en büyük veya en küçük değeri.
- Bir zaman aralığının başlangıcı veya sonu.
- Bir şeyin en iyi veya en olgun hali.
Prime’ın Kullanımı:
- “The prime minister is the head of government.” (Başbakan hükümetin başıdır.)
- “Two is a prime number.” (İki asal bir sayıdır.)
- “The prime rate is the lowest interest rate that banks charge their most creditworthy customers.” (Prime faiz oranı, bankaların en kredi değerli müşterilerine uyguladıkları en düşük faiz oranıdır.)
- “The prime of life is the period between the ages of 20 and 40.” (Yaşamın en güzel dönemi 20 ile 40 yaşları arasıdır.)
Prime ile İlgili Örnekler:
- “The prime minister announced a new policy to reduce unemployment.” (Başbakan işsizliği azaltmak için yeni bir politika açıkladı.)
- “The company’s prime product is a new smartphone that has a long battery life and a high-quality camera.” (Şirketin en önemli ürünü, uzun pil ömrüne ve yüksek kaliteli kameraya sahip yeni bir akıllı telefon.)
- “The prime rate is currently at 3.5%.” (Prime faiz oranı şu anda %3,5’tir.)
- “She is in the prime of her life and is enjoying her career and family.” (Yaşamının en güzel dönemindedir ve kariyerinin ve ailesinin tadını çıkarıyor.)
Prime’ın Eş Anlamlıları:
- İlk
- Birinci
- Asal
- En iyi
- En önemli
- En olgun
Prime’ın Zıt Anlamlıları:
- Son
- En kötü
- En önemsiz
- En az olgun