private: (sıfat) özel, gizli, mahrem
private: (isim) özel kişi, özel mülk
private: (fiil) gizlemek, saklamak
private: (zarf) özel olarak, gizlice
private: (edat) özel olarak, gizlice
private: (ünlem) özel! gizli! mahrem!
private: (kısaltma) Pvt.
private: (eş anlamlılar) secret, confidential, personal, intimate
private: (zıt anlamlılar) public, open, shared, common
private: (örnek cümleler)
- I have a private meeting with my boss this afternoon. (Bu öğleden sonra patronumla özel bir görüşmem var.)
- Please keep this information private. (Lütfen bu bilgiyi gizli tutun.)
- I need some private time to think. (Düşünmek için biraz özel zamana ihtiyacım var.)
- He is a very private person. (O çok özel bir kişidir.)
- The company has a private jet. (Şirketin özel bir jeti var.)
- The police are investigating a private matter. (Polis özel bir konuyu araştırıyor.)
- I want to talk to you in private. (Seninle özel olarak konuşmak istiyorum.)
- She went to the bathroom in private. (Banyoya özel olarak gitti.)
- The meeting was held in private. (Toplantı özel olarak yapıldı.)
- The document is marked “private and confidential”. (Belge “özel ve gizli” olarak işaretlenmiştir.)
private: (çeviriler)
- Türkçe: özel, gizli, mahrem
- İngilizce: private
- Almanca: privat
- Fransızca: privé
- İspanyolca: privado
- İtalyanca: privato
- Portekizce: privado
- Rusça: частный
- Çince: 私人的的
- Japonca: 私的な
- Korece: 사적인