queue

Queue: İngilizce ve Türkçe Anlamı

Queue, İngilizce’de “kuyruk” anlamına gelen bir kelimedir. Türkçe’de ise “sıra” veya “kuyruk” olarak kullanılır. Queue, birbiri ardına dizilmiş kişilerin veya nesnelerin oluşturduğu bir çizgidir. Genellikle bir hizmet veya ürün almak için bekleyen kişiler kuyruk oluştururlar.

Queue kelimesi, Latince “cauda” kelimesinden türemiştir. Cuda, “kuyruk” anlamına gelir. Queue kelimesi, İngilizce’ye 13. yüzyılda girmiştir.

Queue kelimesi, günlük yaşamda sıklıkla kullanılır. Örneğin, bir mağazada alışveriş yapmak için kuyrukta bekleyebilirsiniz. Bir restoranda yemek yemek için kuyrukta bekleyebilirsiniz. Bir otobüse binmek için kuyrukta bekleyebilirsiniz.

Queue kelimesi, bilgisayar bilimlerinde de kullanılır. Bilgisayar bilimlerinde, queue, bir veri yapısıdır. Queue, birbiri ardına dizilmiş öğelerden oluşur. Öğeler, queue’nun önünden veya arkasından eklenebilir veya çıkarılabilir. Queue, FIFO (First In First Out) ilkesine göre çalışır. Yani, queue’ya ilk eklenen öğe, ilk çıkarılan öğedir.

Queue kelimesi, matematiksel kuyruk teorisinde de kullanılır. Kuyruk teorisi, kuyrukların davranışını inceleyen bir matematik dalıdır. Kuyruk teorisi, kuyrukların uzunluğunu, bekleme süresini ve hizmet oranını hesaplamak için kullanılır.

Queue kelimesi, birçok farklı alanda kullanılan bir kelimedir. Queue kelimesinin anlamını bilmek, günlük yaşamda ve iş hayatında birçok durumda işinize yarayabilir.

Queue Kelimesinin Kullanım Örnekleri

  • The queue for the concert was very long. (Konser için kuyruk çok uzundu.)
  • I waited in the queue for 30 minutes. (30 dakika kuyrukta bekledim.)
  • The queue moved slowly. (Kuyruk yavaş ilerliyordu.)
  • I finally reached the front of the queue. (Sonunda kuyruğun başına ulaştım.)
  • I was able to buy a ticket without having to wait in the queue. (Kuyrukta beklemeden bilet alabildim.)
  • The queue for the roller coaster was very long, but it was worth the wait. (Roller coaster için kuyruk çok uzundu, ama beklemeye değdi.)
  • I hate waiting in queues. (Kuyrukta beklemekten nefret ediyorum.)
  • I always try to avoid queues. (Her zaman kuyruklardan kaçınmaya çalışırım.)
  • The queue for the bathroom was very long, so I decided to wait until later. (Banyo için kuyruk çok uzundu, bu yüzden daha sonra beklemeye karar verdim.)
  • I was able to skip the queue because I had a VIP pass. (VIP geçişim olduğu için kuyruğu atlayabildim.)

Queue Kelimesinin Türkçe Çevirileri

  • Sıra
  • Kuyruk
  • Çizgi
  • Dizi
  • Liste
  • Yığın
  • Önce giren önce çıkar (FIFO)
  • Kuyruk teorisi
  • Bekleme süresi
  • Hizmet oranı

Yayımlandı

kategorisi