really ne demek

Really Ne Demek?

Really kelimesi İngilizce’de “gerçekten” anlamına gelir. Bir şeyi vurgulamak veya bir şeyin gerçekliğini belirtmek için kullanılır. Örneğin:

• I’m really happy to see you. (Seni gördüğüme gerçekten çok sevindim.)
• This is really good. (Bu gerçekten çok iyi.)
• I’m really sorry. (Gerçekten çok üzgünüm.)

Really kelimesi ayrıca bir şeyin gerçekliğini sorgulamak için de kullanılabilir. Örneğin:

• Are you really going to do that? (Bunu gerçekten mi yapacaksın?)
• Is this really happening? (Bu gerçekten mi oluyor?)

Really kelimesi günlük konuşmada sıklıkla kullanılır. Bir şeyi vurgulamak veya bir şeyin gerçekliğini belirtmek için kullanılabilir. Ayrıca bir şeyin gerçekliğini sorgulamak için de kullanılabilir.

Really Kelimesinin Kullanımı

Really kelimesi genellikle bir sıfat veya zarf olarak kullanılır. Bir sıfat olarak kullanıldığında, bir şeyi niteler. Örneğin:

• This is a really good book. (Bu gerçekten çok iyi bir kitap.)
• I’m really happy with my new job. (Yeni işimden gerçekten çok memnunum.)

Bir zarf olarak kullanıldığında, bir fiili veya sıfatı niteler. Örneğin:

• I’m really enjoying this movie. (Bu filmin gerçekten tadını çıkarıyorum.)
• She’s really smart. (O gerçekten çok zeki.)

Really kelimesi ayrıca bir ünlem olarak da kullanılabilir. Bu durumda, bir duyguyu veya tepkiyi ifade eder. Örneğin:

• Really? (Gerçekten mi?)
• Really! (Gerçekten!)

Really Kelimesinin Eş Anlamlıları

Really kelimesinin birkaç eş anlamlısı vardır. Bunlar şunlardır:

• Actually (aslında)
• Truly (gerçekten)
• Genuinely (samimi bir şekilde)
• Honestly (dürüstçe)
• Indeed (gerçekten)

Really Kelimesinin Zıt Anlamlıları

Really kelimesinin birkaç zıt anlamlısı vardır. Bunlar şunlardır:

• Not really (gerçekten değil)
• Not at all (hiç değil)
• Hardly (zorlukla)
• Barely (zar zor)
• Scarcely (zorlukla)

Really Kelimesinin Örnek Cümleleri

• I’m really looking forward to seeing you. (Seni görmeyi gerçekten çok dört gözle bekliyorum.)
• This is really the best pizza I’ve ever had. (Bu gerçekten şimdiye kadar yediğim en iyi pizza.)
• I’m really sorry for what I said. (Söylediğim için gerçekten çok üzgünüm.)
• Are you really going to quit your job? (İşinden gerçekten mi ayrılacaksın?)
• Is this really happening? (Bu gerçekten mi oluyor?)
• This is a really good book. (Bu gerçekten çok iyi bir kitap.)
• I’m really happy with my new job. (Yeni işimden gerçekten çok memnunum.)
• I’m really enjoying this movie. (Bu filmin gerçekten tadını çıkarıyorum.)
• She’s really smart. (O gerçekten çok zeki.)
• Really? (Gerçekten mi?)
• Really! (Gerçekten!)