reduce ne demek

Reduce

İngilizce Anlamı:

  1. (bir miktarı veya boyutu) daha küçük veya daha az hale getirmek.
  2. (bir şeyi) daha basit veya daha az karmaşık hale getirmek.
  3. (bir şeyi) daha az önemli veya etkili hale getirmek.
  4. (bir şeyi) daha az görünür veya fark edilir hale getirmek.
  5. (bir şeyi) daha az pahalı veya daha uygun fiyatlı hale getirmek.
  6. (bir şeyi) daha az zararlı veya daha az tehlikeli hale getirmek.
  7. (bir şeyi) daha az kirli veya daha az kirli hale getirmek.
  8. (bir şeyi) daha az gürültülü veya daha az rahatsız edici hale getirmek.
  9. (bir şeyi) daha az zaman alıcı veya daha az zahmetli hale getirmek.
  10. (bir şeyi) daha az sıkıcı veya daha az monoton hale getirmek.

Türkçe Anlamı:

  1. (bir miktarı veya boyutu) küçültmek.
  2. (bir şeyi) basitleştirmek.
  3. (bir şeyi) önemsizleştirmek.
  4. (bir şeyi) gizlemek.
  5. (bir şeyi) ucuzlatmak.
  6. (bir şeyi) zararsızlaştırmak.
  7. (bir şeyi) temizlemek.
  8. (bir şeyi) susturmak.
  9. (bir şeyi) kolaylaştırmak.
  10. (bir şeyi) eğlenceli hale getirmek.

Örnekler:

  • The doctor told me to reduce my salt intake. (Doktor bana tuz tüketimimi azaltmamı söyledi.)
  • I’m trying to reduce my carbon footprint. (Karbon ayak izimi azaltmaya çalışıyorum.)
  • We need to reduce our spending if we want to save money. (Para biriktirmek istiyorsak harcamalarımızı azaltmamız gerekiyor.)
  • The government is trying to reduce the deficit. (Hükümet açığı azaltmaya çalışıyor.)
  • The company is reducing its workforce. (Şirket iş gücünü azaltıyor.)
  • The new software is designed to reduce the number of clicks needed to complete a task. (Yeni yazılım, bir görevi tamamlamak için gereken tıklama sayısını azaltmak için tasarlanmıştır.)
  • The new drug is designed to reduce the pain and inflammation associated with arthritis. (Yeni ilaç, artrit ile ilişkili ağrıyı ve iltihabı azaltmak için tasarlanmıştır.)
  • The new technology is designed to reduce the amount of pollution produced by cars. (Yeni teknoloji, otomobiller tarafından üretilen kirlilik miktarını azaltmak için tasarlanmıştır.)
  • The new policy is designed to reduce the number of accidents on the roads. (Yeni politika, yollardaki kaza sayısını azaltmak için tasarlanmıştır.)
  • The new law is designed to reduce the amount of crime in the city. (Yeni yasa, şehirdeki suç miktarını azaltmak için tasarlanmıştır.)

Reduce ifadesinin kullanıldığı bazı deyimler ve ifadeler:

  • reduce to ashes: kül etmek
  • reduce to poverty: yoksulluğa düşürmek
  • reduce to tears: ağlatmak
  • reduce to silence: susturmak
  • reduce to submission: boyun eğdirmek
  • reduce to writing: yazıya dökmek
  • reduce one’s weight: kilo vermek
  • reduce one’s speed: hızını azaltmak
  • reduce one’s expenses: harcamalarını azaltmak
  • reduce one’s risk: riskini azaltmak

Yayımlandı

kategorisi