refuse 1 sözlük anlamı nedir?

Sözlükte refuse 1 kelimesinin manası:

  1. Kabul etmemek, reddetmek, geri çevirmek: He refused to see me. Beni görmeyi reddetti. The company refused our offer. şžirket teklifimizi geri çevirdi.

refuse 1 ile alakalı bazı sözcükler ve anlamları

  • refuse: Yeniden fitil yerleştirmek. Kabul etmemek, reddetmek, vermemek, razı olmamak İstememek, vaz geçmek Hendek veya çitten atlamayı istememek refusable (s.) reddolunur.… Devamını Oku
  • reject: Reddetmek, geri çevirmek, kabul etmemek, istememek, ıskartaya çıkarmak, çıkarmak, kusmak Kabul etmemek, reddetmek Secip defetmek, bir tarafa atıvermek Devamını Oku
  • offer that cant be refused: Reddedilemeyecek bir teklif, şŸaşŸırtıcı derece iyi bir teklif, son derece cazip bir teklif (Yazılışı: offer that can't be refused) Devamını Oku
  • offer that cant be refused: Reddedilemeyecek bir teklif, şŸaşŸırtıcı derece iyi bir teklif, son derece cazip bir teklif (Yazılışı: offer that can't be refused) Devamını Oku
  • rejected: Reddetmek, geri çevirmek, kabul etmemek, istememek, ıskartaya çıkarmak, çıkarmak, kusmak ReddedilmişŸ Devamını Oku
  • reddetmek: Verilen veya yapılması istenen bir şeyi kabul etmemek, geri çevirmek Örnek: Kendisine evlenme teklif ettim, reddetti. S. F. Abasıyanık Aileden… Devamını Oku
  • denied his appeal: Onun başŸvurusunu reddetti, onun talebini geri çevirdi; onun ilave bir duruşŸma talebini geri çevirdi (Hukuk) Devamını Oku
  • refuse to: reddetmek,kabul etmemek Devamını Oku
  • kapıdan çevirmek: Geri döndürmek, kabul etmemek. Devamını Oku
  • geri çevirmek: Geri vermek, geldiği yere göndermek, iade etmek. Bk. reddetmek Devamını Oku
  • disapprove: Beğenmemek, uygun görmemek, kabul etmemek, onaylamamak, reddetmek, karşısında olmak; kınamak Of ile beğenmemek, uygun görmemek, tensip etmemek Tenkit etmek Reddetmek,… Devamını Oku
  • repel an offer: Teklifi geri çevirmek Devamını Oku
  • decline: Çökmek, zayıflamak, düşmek, batmak, çürümek, bozulmak; azalmak; çevirmek, geri çevirmek; çekilmek, çekmek [dilb.]; kabul etmemek; eğimi olmak, eğmek Sapmak, meyletmek,… Devamını Oku
  • repulse: Hücum edeni geri püskürtmek, defetmek, tardetmek, kovmak Hücumu bozguna uğratma, hezimet, kovma Püskürtmek, itelemek, kovmak, itmek, itici gelmek, iğrendirmek, geri… Devamını Oku
  • turn down: Reddetmek, geri çevirmek. (radyo, televizyonb.´ni) kısmak. Devamını Oku