replete with ile alakalı bazı sözcükler ve anlamları
replete: Dolu, tamamıyle dolmuş Dolu, dopdolu, tıka basa doymuşDevamını Oku
ağzı dolu dolu konuşmak: Heyecanlı söz söylemek: Birkaç kişiyle, garip bir lisanla ağzı dolu dolu konuşmaya başladı. -S. F. Abasıyanık.Devamını Oku
tıklım tıklım: Çok kalabalık, ağzına kadar dolu Örnek: Mal müdürlüğünün küçük ama tıklım tıklım dolu salonunda çıt çıkmıyordu. T. Buğra Hiç boş…Devamını Oku
dolu alt kategori: S -> C içerme funktoru dolu olan C kategorisinin bir S alt kategorisi.Devamını Oku