restrain
İngilizce Anlamı:
-
to keep (someone or something) under control or within limits; to prevent (someone or something) from doing something:
-
The police had to restrain the angry mob.
- She had to restrain herself from laughing.
-
The dog was restrained by a leash.
-
to limit or restrict (something):
-
The government has restrained spending.
-
The company has restrained its advertising budget.
-
to hold back or prevent (someone or something) from moving or acting:
-
The pain restrained her from walking.
- The fear restrained him from speaking.
Türkçe Anlamı:
-
(birini veya bir şeyi) kontrol altında tutmak veya sınırlar içinde tutmak; (birinin veya bir şeyin) bir şeyi yapmasını engellemek:
-
Polis öfkeli kalabalığı dizginlemek zorunda kaldı.
- Gülmekten kendini alamadı.
-
Köpek bir tasmayla tutuluyordu.
-
(bir şeyi) sınırlamak veya kısıtlamak:
-
Hükümet harcamaları kısıtladı.
-
Şirket reklam bütçesini kısıtladı.
-
(birini veya bir şeyi) hareket etmekten veya hareket etmekten alıkoymak veya engellemek:
-
Acı onu yürümekten alıkoydu.
- Korku onu konuşmaktan alıkoydu.
Örnekler:
- The police had to restrain the angry mob from attacking the protesters.
- The government has restrained spending in order to reduce the budget deficit.
- The company has restrained its advertising budget in order to save money.
- The pain restrained her from walking, so she had to use a wheelchair.
- The fear restrained him from speaking, so he remained silent.
restrain kelimesiyle ilgili diğer ifadeler ve anlamları:
- restrain oneself: kendini kontrol etmek, kendini tutmak
- restrain from doing something: bir şeyi yapmaktan kaçınmak, bir şey yapmaktan kendini alıkoymak
- under restraint: kontrol altında, kısıtlama altında
- without restraint: serbestçe, sınırlama olmadan
- restrain order: uzaklaştırma kararı, koruma kararı
restrain kelimesiyle ilgili deyimler ve anlamları:
- keep a tight rein on someone: birini sıkı bir şekilde kontrol etmek
- give someone free rein: birine serbestlik vermek, birinin istediğini yapmasına izin vermek
- pull in the reins: harcamaları veya faaliyetleri sınırlamak
- let loose the reins: harcamaları veya faaliyetleri serbest bırakmak
restrain kelimesiyle ilgili eş anlamlılar:
- control
- restrict
- limit
- confine
- hold back
- prevent
- inhibit
- suppress
restrain kelimesiyle ilgili zıt anlamlılar:
- release
- free
- allow
- permit
- encourage
- promote
- stimulate