restrain

restrain

İngilizce Anlamı:

  1. to keep (someone or something) under control or within limits; to prevent (someone or something) from doing something:

  2. The police had to restrain the angry mob.

  3. She had to restrain herself from laughing.
  4. The dog was restrained by a leash.

  5. to limit or restrict (something):

  6. The government has restrained spending.

  7. The company has restrained its advertising budget.

  8. to hold back or prevent (someone or something) from moving or acting:

  9. The pain restrained her from walking.

  10. The fear restrained him from speaking.

Türkçe Anlamı:

  1. (birini veya bir şeyi) kontrol altında tutmak veya sınırlar içinde tutmak; (birinin veya bir şeyin) bir şeyi yapmasını engellemek:

  2. Polis öfkeli kalabalığı dizginlemek zorunda kaldı.

  3. Gülmekten kendini alamadı.
  4. Köpek bir tasmayla tutuluyordu.

  5. (bir şeyi) sınırlamak veya kısıtlamak:

  6. Hükümet harcamaları kısıtladı.

  7. Şirket reklam bütçesini kısıtladı.

  8. (birini veya bir şeyi) hareket etmekten veya hareket etmekten alıkoymak veya engellemek:

  9. Acı onu yürümekten alıkoydu.

  10. Korku onu konuşmaktan alıkoydu.

Örnekler:

  • The police had to restrain the angry mob from attacking the protesters.
  • The government has restrained spending in order to reduce the budget deficit.
  • The company has restrained its advertising budget in order to save money.
  • The pain restrained her from walking, so she had to use a wheelchair.
  • The fear restrained him from speaking, so he remained silent.

restrain kelimesiyle ilgili diğer ifadeler ve anlamları:

  • restrain oneself: kendini kontrol etmek, kendini tutmak
  • restrain from doing something: bir şeyi yapmaktan kaçınmak, bir şey yapmaktan kendini alıkoymak
  • under restraint: kontrol altında, kısıtlama altında
  • without restraint: serbestçe, sınırlama olmadan
  • restrain order: uzaklaştırma kararı, koruma kararı

restrain kelimesiyle ilgili deyimler ve anlamları:

  • keep a tight rein on someone: birini sıkı bir şekilde kontrol etmek
  • give someone free rein: birine serbestlik vermek, birinin istediğini yapmasına izin vermek
  • pull in the reins: harcamaları veya faaliyetleri sınırlamak
  • let loose the reins: harcamaları veya faaliyetleri serbest bırakmak

restrain kelimesiyle ilgili eş anlamlılar:

  • control
  • restrict
  • limit
  • confine
  • hold back
  • prevent
  • inhibit
  • suppress

restrain kelimesiyle ilgili zıt anlamlılar:

  • release
  • free
  • allow
  • permit
  • encourage
  • promote
  • stimulate

Yayımlandı

kategorisi