rock bottom ile alakalı bazı sözcükler ve anlamları
rock bottom price: En düşük fiyat, en ucuz fiyatDevamını Oku
yoksulluk kısır döngüsü: Başlangıçta düşük gelir, düşük tasarruf ve düşük yatırım düzeyindeki bir azgelişmiş ülkenin tüm çabalarına karşın süreç içerisinde yine benzer bir…Devamını Oku
düşük: Aşağı doğru düşmüş, aşağı sarkmış. Az. Değeri azalmış. İktidardan düşmüş veya düşürülmüş. Dil bilgisi kurallarına uymayan. Yaşayabilecek duruma gelmeden doğan…Devamını Oku
hypo: Fotoğrafçılıkta kullanllan sabitleştirici ilâç. Dili iğne. Önek aşağı, alt, daha az. Hipo, düşük, aşağı, azDevamını Oku
ucuz: Fiyatı yüksek olmayan, pahası az, düşük fiyatlı, pahalı karşıtı Örnek: Geceleri tiyatroların önünde saatlerce bekleyerek ucuz yerlere yerleşirdik. Y. K.…Devamını Oku
ucuz pahalı dememek: Yüksek veya düşük fiyatlı olduğuna bakmamak: Tavşanlarını, kekliklerini ucuz pahalı demeden ilk çıkan alıcılara sattı. -N. Cumalı.Devamını Oku
ucuz pahalı: Yüksek veya düşük fiyatlı olduğuna bakmadan Örnek: Tavşanlarını, kekliklerini ucuz pahalı demeden ilk çıkan alıcılara sattı. N. CumalıDevamını Oku
asgari: En az, en aşağı, en düşük. Minimum. En az, en aşağı.Devamını Oku
low fluorine rock phosphate: Düşük florlu kaya fosfatıDevamını Oku
hipotonik: Az gerimli (Yun. hypo: altında; tonon: ton) İzotonik bir sıvıdan daha düşük osmotik basınca sahip olan. Bir hücrenin ozmotik kuvvetinden…Devamını Oku
kitsch: Ucuz edebiyat veya sanat, sanat değeri çok düşük edebiyat Dolmuş edebiyatı. Ucuz edebiyatDevamını Oku
çürük akçe: Ayarı düşük, karışık ve değeri düşük maden para.Devamını Oku
hipobetalipoproteinemi: Serumda düşük yoğunluklu lipoprotein düzeyinin normalden düşük olması.Devamını Oku
düşük ışıklı: Düşük ışıklamaya uğramış filmin durumu. Aşırı ışıklının karşıtı.Devamını Oku
kempaye: Rütbe ve derecesi düşük. Payesi düşük olan.Devamını Oku