Saat Yarım: Anlamı ve Kullanımı
“Saat yarım” ifadesi, bir saatin yarısı anlamına gelen yaygın bir deyimdir. Genellikle bir zamanı belirtmek için kullanılır ve “30 dakika” ile eş anlamlıdır.
İngilizce Anlamı
İngilizcede “saat yarım” ifadesi “half past” olarak çevrilir. Örneğin:
- It’s half past three. (Saat üç buçuk.)
- The meeting is at half past nine. (Toplantı dokuz buçukta.)
Türkçe Anlamı
Türkçede “saat yarım” ifadesi, saatin yarısını belirtmek için kullanılır. Örneğin:
- Saat üç buçuk.
- Toplantı dokuz buçukta.
Kullanım Alanları
“Saat yarım” ifadesi, günlük konuşmalarda ve resmi durumlarda yaygın olarak kullanılır. İşte bazı kullanım örnekleri:
- Zaman belirtmek:
- The train leaves at half past five. (Tren beş buçukta kalkıyor.)
- The store opens at half past eight. (Mağaza sekiz buçukta açılıyor.)
- Randevu ayarlamak:
- Can we meet at half past two? (İki buçukta buluşabilir miyiz?)
- I have a doctor’s appointment at half past ten. (On buçukta doktor randevum var.)
- Etkinlik duyurmak:
- The concert starts at half past seven. (Konser yedi buçukta başlıyor.)
- The movie screening is at half past six. (Film gösterimi altı buçukta.)
Alternatif İfadeler
“Saat yarım” ifadesine alternatif olarak, aşağıdaki ifadeler de kullanılabilir:
- 30 dakika:
- The meeting is in 30 minutes. (Toplantı 30 dakika sonra.)
- The bus will arrive in 30 minutes. (Otobüs 30 dakika sonra gelecek.)
- Yarım:
- It’s half past three. (Saat üç buçuk.)
- The game starts in half an hour. (Maç yarım saat sonra başlıyor.)
Örnek Cümleler
- The flight departs at half past midnight. (Uçak gece yarısı geçer.)
- The deadline is at half past five tomorrow. (Son tarih yarın beş buçukta.)
- I’m meeting my friend for coffee at half past ten. (Arkadaşımla on buçukta kahve içeceğim.)
- The doctor’s office is closed from half past twelve to two. (Doktor muayenehanesi on iki buçuktan ikiye kadar kapalı.)
- The train will be delayed by half an hour. (Tren yarım saat gecikecek.)
Sonuç
“Saat yarım” ifadesi, bir saatin yarısını belirtmek için kullanılan yaygın ve kullanışlı bir deyimdir. Hem İngilizce hem de Türkçe’de günlük konuşmalarda ve resmi durumlarda yaygın olarak kullanılır. Bu ifadenin doğru kullanımını anlamak, zamanı etkili bir şekilde iletmenize ve randevuları ve etkinlikleri doğru bir şekilde planlamanıza yardımcı olacaktır.