“Sad but True” İfadesinin Anlamı ve Kullanımı
“Sad but true” ifadesi, genellikle üzücü veya rahatsız edici bir gerçeği kabul etmek için kullanılan yaygın bir İngilizce deyimidir. Bu ifade, bir şeyin doğru olmasına rağmen istenmeyen veya hoş olmayan bir şey olduğunu vurgulamak için kullanılır.
İngilizce Anlamı:
“Sad but true” ifadesinin İngilizce anlamı “üzücü ama gerçek”tir. Bu ifade, bir şeyin doğru olmasına rağmen üzücü veya rahatsız edici olduğunu belirtmek için kullanılır. Örneğin:
- It’s sad but true that many people suffer from poverty. (Üzücü ama gerçek şu ki birçok insan yoksulluk çekiyor.)
- It’s sad but true that war is still a reality in our world. (Üzücü ama gerçek şu ki savaş hala dünyamızda bir gerçeklik.)
Türkçe Anlamı:
“Sad but true” ifadesinin Türkçe anlamı “üzücü ama gerçek”tir. Bu ifade, bir şeyin doğru olmasına rağmen üzücü veya rahatsız edici olduğunu belirtmek için kullanılır. Örneğin:
- Üzücü ama gerçek şu ki birçok insan yoksulluk çekiyor.
- Üzücü ama gerçek şu ki savaş hala dünyamızda bir gerçeklik.
Kullanım Alanları:
“Sad but true” ifadesi, çeşitli bağlamlarda kullanılabilir:
- Gerçekleri kabul etmek: Bir şeyin doğru olmasına rağmen üzücü veya rahatsız edici olduğunu kabul etmek için kullanılır.
- Olumsuzlukları vurgulamak: Bir durumun veya olayın olumsuz yönlerini vurgulamak için kullanılır.
- İroni yapmak: Bir şeyin doğru olmasına rağmen istenmeyen veya hoş olmayan olduğunu belirtmek için ironik bir şekilde kullanılır.
Örnek Cümleler:
- It’s sad but true that some people are willing to do anything for money. (Üzücü ama gerçek şu ki bazı insanlar para için her şeyi yapmaya hazır.)
- It’s sad but true that climate change is a serious threat to our planet. (Üzücü ama gerçek şu ki iklim değişikliği gezegenimiz için ciddi bir tehdit.)
- It’s sad but true that even in this day and age, racism still exists. (Üzücü ama gerçek şu ki günümüzde bile ırkçılık hala var.)
Sonuç:
“Sad but true” ifadesi, üzücü veya rahatsız edici bir gerçeği kabul etmek için kullanılan yaygın bir İngilizce deyimidir. Bu ifade, bir şeyin doğru olmasına rağmen istenmeyen veya hoş olmayan bir şey olduğunu vurgulamak için kullanılır. Hem İngilizce hem de Türkçe’de yaygın olarak kullanılan bu ifade, çeşitli bağlamlarda kullanılabilir.