sanduka

Sanduka: İngilizce-Türkçe Anlamı ve Kullanımı

Sanduka, İngilizce’de “box” veya “chest” olarak bilinir. Türkçe’de ise “sandık” veya “sanduka” olarak adlandırılır. Sanduka, eşyaları saklamak veya taşımak için kullanılan bir kap veya kutudur. Genellikle ahşap, metal veya plastik gibi malzemelerden yapılır. Sandukalar farklı boyutlarda ve şekillerde olabilir. Bazı sandukalar kapaklıdır, bazıları ise kapaksızdır.

Sandukalar, eski çağlardan beri kullanılmaktadır. İlk sandukalar, eşyaları saklamak ve taşımak için kullanılırdı. Daha sonra, sandukalar dekoratif amaçlı olarak da kullanılmaya başlandı. Günümüzde, sandukalar genellikle evlerde, ofislerde ve mağazalarda kullanılır.

Sandukalar, farklı amaçlar için kullanılabilir. Örneğin, eşyaları saklamak, taşımak, dekoratif amaçlı kullanmak veya oyuncak saklamak için kullanılabilir. Sandukalar, ayrıca, sehpa veya masa olarak da kullanılabilir.

Sandukalar, farklı malzemelerden yapılabilir. En yaygın olarak kullanılan malzemeler ahşap, metal ve plastiktir. Ahşap sandukalar, genellikle daha dayanıklı ve uzun ömürlüdür. Metal sandukalar, daha hafif ve taşınması daha kolaydır. Plastik sandukalar ise, daha ucuz ve daha kolay temizlenebilir.

Sandukalar, farklı boyutlarda ve şekillerde olabilir. Bazı sandukalar küçük ve taşınabilirdir, bazıları ise büyük ve sabittir. Sandukalar, ayrıca, farklı renklerde ve tasarımlarda olabilir. Bu sayede, her türlü dekorasyona uyum sağlayabilirler.

Sandukalar, kullanışlı ve dekoratif eşyalardır. Farklı amaçlar için kullanılabilirler ve her türlü dekorasyona uyum sağlayabilirler. Bu nedenle, sandukalar evlerde, ofislerde ve mağazalarda sıklıkla kullanılırlar.

Sanduka İle İlgili Örnek Cümleler

  • Sandıkayı açtığında, içinde eski bir kitap buldu.
  • Sandığı taşımak için iki kişiye ihtiyaç vardı.
  • Dekoratif sanduka, odanın ortasında duruyordu.
  • Oyuncak sandığı, çocukların odasında bulunuyordu.
  • Sehpa olarak kullanılan sanduka, çok şık görünüyordu.

Sanduka İle İlgili Deyimler ve Atasözleri

  • Sandık açmak: Bir sırrı ortaya çıkarmak.
  • Sandık kapağını açmak: Bir gerçeği ortaya çıkarmak.
  • Sandıktaki eşyaları çıkarmak: Bir sırrı ortaya çıkarmak.
  • Sandıktaki eşyaları saklamak: Bir sırrı saklamak.
  • Sandıktaki eşyaları taşımak: Bir sırrı taşımak.

Sanduka İle İlgili Şiirler

  • Sandık

Sandık, eski bir dostum,
Yıllarca sakladın sırlarımı.
Sevinçlerimi, üzüntülerimi,
Hepsi senin içindeydi.

Şimdi açıyorum seni,
Yıllar sonra ilk kez.
Tozlu sayfaların arasında,
Geçmişim canlanıyor.

Eski fotoğraflar,
Mektuplar, oyuncaklar…
Hepsi birer anı,
Hepsi birer hatıra.

Teşekkür ederim sandık,
Sırlarımı sakladığın için.
Teşekkür ederim sandık,
Geçmişimi hatırlattığın için.

  • Sanduka

Sanduka, bir zaman makinesi,
Geçmişe götürüyor beni.
Açıyorum kapağını,
Ve işte orada,

Eski günlerim,
Eski arkadaşlarım,
Eski sevgilim…
Hepsi orada,

Sandukanın içinde.
Kapatıyorum kapağını,
Ve geçmişte kalıyorum.

Sanduka İle İlgili Hikayeler

  • Sandıktaki Sır

Bir zamanlar, küçük bir köyde yaşayan bir kadın vardı. Kadının adı Ayşe’ydi. Ayşe, çok fakirdi ve tek başına yaşıyordu. Bir gün, Ayşe ormanda yürürken bir sandık buldu. Sandık çok eski ve tozluydu. Ayşe, sandığı açtı ve içinde altın dolu bir kese buldu. Ayşe çok sevindi ve altınları evine götürdü.

Ayşe, altınlarla yeni bir hayat kurdu. Kendisine bir ev aldı ve yeni eşyalar satın aldı. Ayrıca, köydeki fakir insanlara yardım etmeye başladı. Ayşe, çok mutluydu ve sandığı bulduğu için Tanrı’ya şükrediyordu.

Bir gün, Ayşe’nin köyüne bir grup haydut geldi. Haydutlar, köyü yağmaladılar ve Ayşe’nin evine de girdiler. Haydutlar, Ayşe’nin altınlarını çaldılar ve onu öldürdüler. Ayşe’nin ölümü, köy halkını çok üzdü.

Ayşe’nin ölümünden sonra, sandık köyün meydanına konuldu. Köy halkı, sandığı açtı ve içinde bir mektup buldu. Mektupta, Ayşe’nin altınlarının yerini yazıyordu. Köy halkı, altınları buldu ve Ayşe’nin mezarına gömdü.

Ayşe’nin sandığı, köyün meydanında yıllarca kaldı. Sandık, Ayşe’nin anısına bir simge haline geldi. Köy halkı, sandığı ziyaret ederek Ayşe’yi anıyorlardı.

  • Sandıktaki Oyuncak

Bir zamanlar, küçük bir kız çocuğu vardı. Kız çocuğunun adı Elif’ti. Elif, çok mutlu bir çocuktu ve birçok oyuncağı vardı. Bir gün, Elif’in ailesi yeni bir eve taşındı. Elif, yeni evini çok sevdi ve hemen oyuncaklarını yerleştirmeye başladı.

Elif, oyuncaklarını yerleştirirken bir sandık buldu. Sandık çok eski ve tozluydu. Elif, sandığı açtı ve içinde eski bir oyuncak bebek buldu. Oyuncak bebek çok güzeldi ve Elif onu çok sevdi. Elif, oyuncak bebeği hemen yatağına götürdü ve onunla oynamaya başladı.

Elif, oyuncak bebekle her gün oynuyordu. Oyuncak bebek, Elif’in en iyi arkadaşı olmuştu. Bir gün, Elif oyuncak bebeği kaybetti. Elif, oyuncak bebeği her yerde aradı ama bulamadı. Elif, oyuncak bebeğini kaybettiği için çok üzüldü.

Birkaç gün sonra, Elif bahçede oynarken bir sandık gördü. Sandık, Elif’in kaybettiği oyuncak bebeğin olduğu sandıktı. Elif, sandığı açtı ve oyuncak bebeğini buldu. Elif, oyuncak bebeğini bulduğu için çok sevindi ve onu sıkıca kucakladı.

Elif, oyuncak bebeğini kaybettiği için çok üzüldü ama onu bulduğu için de çok sevindi. Elif, oyuncak bebeğini bir daha asla kaybetmemeye karar verdi.


Yayımlandı

kategorisi