Say Ne Demek: İngilizce ve Türkçe Anlamı
“Say ne demek?” sorusu, İngilizce öğrenenlerin sıklıkla karşılaştığı bir sorudur. Bu ifadenin anlamı, bağlama göre değişebilir. Ancak, genel olarak “say” kelimesi “söylemek” veya “anlatmak” anlamına gelir.
Say Kelimesinin Kökeni
“Say” kelimesi, Eski İngilizce “secgan” kelimesinden türemiştir. Bu kelime, “söylemek” veya “anlatmak” anlamına geliyordu. “Say” kelimesi, Orta İngilizce döneminde de kullanılmaya devam etti. Ancak, bu dönemde anlamı biraz değişti. “Say” kelimesi, artık sadece “söylemek” veya “anlatmak” anlamına gelmiyordu. Aynı zamanda, “hesaplamak” veya “saymak” anlamına da geliyordu.
Say Kelimesinin Günümüzdeki Anlamı
Günümüzde, “say” kelimesi hala “söylemek” veya “anlatmak” anlamında kullanılır. Ancak, aynı zamanda, “hesaplamak” veya “saymak” anlamında da kullanılır. Örneğin, “I say one, two, three” cümlesinde “say” kelimesi “saymak” anlamında kullanılır. “I say that you are wrong” cümlesinde ise “say” kelimesi “söylemek” anlamında kullanılır.
Say Kelimesinin Kullanımı
“Say” kelimesi, İngilizce’de çok sık kullanılan bir kelimedir. Bu kelime, günlük konuşmada, resmi yazışmalarda ve teknik metinlerde kullanılır. “Say” kelimesi, genellikle fiil olarak kullanılır. Ancak, bazen isim olarak da kullanılabilir. Örneğin, “I have my say” cümlesinde “say” kelimesi isim olarak kullanılır.
Say Kelimesinin Eş Anlamlıları
“Say” kelimesinin birkaç eş anlamlısı vardır. Bu eş anlamlılar arasında “speak”, “tell”, “utter”, “pronounce” ve “articulate” kelimeleri bulunur.
Say Kelimesinin Zıt Anlamlıları
“Say” kelimesinin birkaç zıt anlamlısı vardır. Bu zıt anlamlılar arasında “keep silent”, “be quiet”, “shut up” ve “hold one’s tongue” kelimeleri bulunur.
Say Kelimesinin Örnek Cümleleri
- I say that you are wrong. (Ben senin yanıldığını söylüyorum.)
- He said that he would be back soon. (O yakında geri döneceğini söyledi.)
- She said nothing. (O hiçbir şey söylemedi.)
- I can’t say for sure. (Kesin olarak söyleyemem.)
- I have my say. (Benim de söyleyeceklerim var.)
- I say one, two, three. (Bir, iki, üç diyorum.)
- The total number of people is said to be over one million. (Toplam insan sayısının bir milyondan fazla olduğu söyleniyor.)
- The company says that it is committed to customer satisfaction. (Şirket, müşteri memnuniyetine bağlı olduğunu söylüyor.)
- The government says that it will take action to address the problem. (Hükümet, sorunu çözmek için harekete geçeceğini söylüyor.)
- The scientist says that the new discovery could lead to a cure for cancer. (Bilim insanı, yeni keşfin kansere çare bulunmasına yol açabileceğini söylüyor.)