scold

Scold: İngilizce ve Türkçe Anlamı

Scold, İngilizce’de “azarlamak, paylamak, çıkışmak” anlamlarına gelen bir fiildir. Türkçe’de ise “azarlamak, paylamak, çıkışmak” anlamlarına gelen “azarlamak” fiili ile eş anlamlıdır.

Scold Fiilinin Kullanımı

Scold fiili, genellikle bir kişinin yaptığı yanlış bir davranış veya söylediği uygunsuz bir söz nedeniyle onu azarlama veya paylama anlamında kullanılır. Örneğin:

  • The teacher scolded the student for talking in class. (Öğretmen, sınıfta konuştuğu için öğrenciyi azarladı.)
  • The boss scolded the employee for being late to work. (Patron, işe geç kaldığı için çalışanı azarladı.)
  • The mother scolded her child for misbehaving. (Anne, yaramazlık yaptığı için çocuğunu azarladı.)

Scold fiili, ayrıca bir kişinin sürekli olarak başkalarını azarlama veya paylama alışkanlığına sahip olması anlamında da kullanılabilir. Örneğin:

  • She is always scolding her children. (O, çocuklarını sürekli azarlar.)
  • He is a scold who is always finding fault with others. (O, başkalarında sürekli kusur bulan bir azarlamadır.)

Scold Fiilinin Eş Anlamlıları

Scold fiilinin İngilizce’de eş anlamlıları şunlardır:

  • berate
  • chide
  • lecture
  • reprimand
  • rebuke
  • upbraid

Scold fiilinin Türkçe’de eş anlamlıları şunlardır:

  • azarlamak
  • paylamak
  • çıkışmak
  • fırçalamak
  • azar çekmek
  • azar işitmek

Scold Fiilinin Zıt Anlamlıları

Scold fiilinin İngilizce’de zıt anlamlıları şunlardır:

  • praise
  • compliment
  • flatter

Scold fiilinin Türkçe’de zıt anlamlıları şunlardır:

  • övmek
  • iltifat etmek
  • pohpohlamak

Scold Fiilinin Örnek Cümleleri

  • The teacher scolded the student for not doing his homework. (Öğretmen, ödevini yapmadığı için öğrenciyi azarladı.)
  • The boss scolded the employee for being rude to a customer. (Patron, bir müşteriye karşı kaba davrandığı için çalışanı azarladı.)
  • The mother scolded her child for breaking the vase. (Anne, vazoyu kırdığı için çocuğunu azarladı.)
  • She is always scolding her children for not cleaning their rooms. (O, çocuklarını odalarını temizlemedikleri için sürekli azarlar.)
  • He is a scold who is always finding fault with others. (O, başkalarında sürekli kusur bulan bir azarlamadır.)
  • The teacher praised the student for his excellent work. (Öğretmen, öğrenciyi mükemmel çalışması için övdü.)
  • The boss complimented the employee on her hard work. (Patron, çalışanı sıkı çalışması için iltifat etti.)
  • The mother flattered her child for being so smart. (Anne, çocuğunu çok zeki olduğu için pohpohladı.)

Yayımlandı

kategorisi