sentimental ne demek

Sentimental

Anlamı:

  • Duygusal, hisli
  • Duygulara hitap eden, duygusal
  • Duygusal olarak etkilenmiş, duygusal olarak hassas
  • Duygusal olarak aşırı duyarlı, duygusal olarak dengesiz
  • Duygusal olarak zayıf, duygusal olarak kırılgan
  • Duygusal olarak olgunlaşmamış, duygusal olarak çocukça
  • Duygusal olarak yüklü, duygusal olarak yoğun
  • Duygusal olarak ifade edilen, duygusal olarak gösterilen
  • Duygusal olarak algılanan, duygusal olarak hissedilen

Örnekler:

  • A sentimental person is easily moved by emotions.
  • The sentimental song brought tears to her eyes.
  • He was sentimental about his childhood home.
  • She was sentimental about her old love letters.
  • The sentimental movie made her cry.
  • He was sentimental about his old car.
  • She was sentimental about her grandmother’s jewelry.
  • The sentimental poem touched her heart.
  • The sentimental story made her feel sad.
  • The sentimental music made her feel happy.

Türkçe Anlamı:

  • Duygusal, hisli
  • Duygulara hitap eden, duygusal
  • Duygusal olarak etkilenmiş, duygusal olarak hassas
  • Duygusal olarak aşırı duyarlı, duygusal olarak dengesiz
  • Duygusal olarak zayıf, duygusal olarak kırılgan
  • Duygusal olarak olgunlaşmamış, duygusal olarak çocukça
  • Duygusal olarak yüklü, duygusal olarak yoğun
  • Duygusal olarak ifade edilen, duygusal olarak gösterilen
  • Duygusal olarak algılanan, duygusal olarak hissedilen

Örnekler:

  • Duygusal bir insan duygulardan kolayca etkilenir.
  • Duygusal şarkı gözlerinden yaşlar getirdi.
  • Çocukluk evine karşı duygusal hisler besliyordu.
  • Eski aşk mektuplarına karşı duygusal hisler besliyordu.
  • Duygusal film onu ağlattı.
  • Eski arabasına karşı duygusal hisler besliyordu.
  • Büyükannesinin mücevherlerine karşı duygusal hisler besliyordu.
  • Duygusal şiir kalbine dokundu.
  • Duygusal hikaye onu üzdü.
  • Duygusal müzik onu mutlu etti.

Yayımlandı

kategorisi