Sözlükte sheen kelimesinin manası:
- ), (s.), (f.) pırıltı, parlaklık, revnak
- Parlak giysi
- Parlayan
- Parlamak
- Parlaklık, pırıltı, perdah
sheen ile alakalı bazı sözcükler ve anlamları
- glitz Pırıltı, parlaklık, görkem, lüks şey
- shine (shone, eski shined) (i.) parlamak, ışık saçmak, parlak olmak Üstün olmak, mümtaz olmak, seçkin bir şahsiyet olmak Çevresine renk katmak…
- twinkling Göz kırpıştırma Pırıltı, pırıldama Bir an Göz kırpma, pırıltı, titrek ışık
- perdah Parlatma, parlaklık verme. Sakal tıraşından sonra kıl çıkış yönünün tersine yapılan ikinci tıraş. (Heykel, Mimarlık) Maden, mermer ya da ağaç…
- lema Parıltı, parlayış. pırıltı (C.: Lemaat) Parlamak. Şimşek gibi çakmak. Güneş ve yıldız gibi parlamak. (Osmanlıca'da yazılışı: lem'a)
- twinkle Göz kırpıştırmak Pırıldamak Çabuk çabuk görünüp kaybolmak Biduziye yanıp sönmek Göz kırpıştırma Pırıldama, pırıltı Bir göz açıp kapama müddeti. Göz…
- blink Kırpıştırmak, göz kırpmak, kırpmak; titreşerek parlamak, parlamak, ışıldamak; göz yummak, görmemezlikten gelmek, göz ardı etmek Göz kırpmak Yarı kapalı gözlerle…
- pırıltı Pırıldayan şeyin yansıttığı ışık Örnek: Enver Paşa, elinde tuttuğu bir kutuyu açtı ve içinden bütün çöl gecesine akseden bir pırıltı…
- cila Bir şeyi parlatmak için kullanılan kimyasal bileşik. Parlaklık. Gereksiz süs, gösteriş. Çalgıların yüzeyine pürüzsüz bir matlık veya parlaklık vermek amacıyla…
- parlaklık düğmesi Almaçlarda parlaklık ayarının yapılmasını sağlayan düğme.
- metalik parlaklık Bazı opak mineraller tarafından gösterilen parlaklık.
- brilliance Fevkalade parlaklık İhtişam Zekâ parlaklığı. Parlaklık, görkem
- görsel parlaklık Gözle belirlenen ya da gözün duyarlığına özdeş bir alıcıyla ölçülen parlaklık.
- luminescence Parlaklık, ışıldama luminescent ışıldayan. Işıldama, parlaklık
- indirgenmiş parlaklık Yanılgıdan ya da herhangi bir etkiden kurtarılmış parlaklık.