Gemi ile taşınmış; gemi ile taşınması amacıyla yaratılmış
shipborne ile alakalı bazı sözcükler ve anlamları
shipborne: Gemi ile taşınmış; gemi ile taşınması amacıyla yaratılmışDevamını Oku
shipborne radar: Gemi radarı gemi radarıDevamını Oku
shipborne radar: Gemi radarı gemi radarıDevamını Oku
hulk: Hurda gemi, gemi iskeleti, iri ve hantal tip Kullanılmaz hale gelmiş gemi teknesi, hurda gemi Çok büyük ve kaba gemi…Devamını Oku
sail: Yelken Yelkene benzer herhangi bir şey Yel değirmeni yelpazesi Yelkenli gemi Topluluk ismi yelkenli gemiler Deniz yolculuğu Gemi ile yola…Devamını Oku
sefine: Gemi Örnek: Kaptan Abdullah Bey yirmi beş sene harp sefinelerinde süvarilik yapmıştı. P. Safa 1. vapur, gemi. 2. uzayın güney…Devamını Oku
karina: Gemi omurgası. Gemi teknesinin su içinde kalan bölümü. Trakeanın (nefes borusu), sağ ve sol akciğerlere girmeden önce ikiye ayrıldığı kısıma…Devamını Oku
shipbuilding: Gemi yapımı, gemi inşaatı. Gemi yapımı, gemi inşasıDevamını Oku
keel: Gemi omurgası, omurga, gemi, yaprak damarı Altı düz mavna, kömür mavnası Yirmi bir tonluk kömür ölçüsü. Gemi omurgası Gemi Omurga…Devamını Oku
ship: Sonek lik: friendship. ), (f.) (ped, ping) gemi, vapur Üç direkli ve her direkte seren ile yan yelkenleri olan gemi…Devamını Oku
tramp gemi: Düzenli sefer yapmayan gemi demektir. Yani sürekli belli birkaç liman arasında değilde, yükü bulduğu limandan yükün götürüleceği liman neresi ise…Devamını Oku
shipped: Gemiye bindirmek, gemi ile yollamak, göndermek, nakletmek, kürekleri içeri almak, yerine takmak, tayfa olarak almak, gemiye binmek, tayfa olmak, su…Devamını Oku
yawl: Küçük gemi filikası, 4 veya 6 kürekli gemi filikası Yole, başı kıçı bir olan yelkenli Fazla olarak kıçtaki küçük direkte…Devamını Oku
bordalamak: İki gemi yan yana gelmek. Gemi başka bir gemiye çarpmak.Devamını Oku
purser: Gemi muhasebecisi veya veznedan Muhasebeci (gemi, uçak)Devamını Oku