Shock (Şok)
Anlamı:
- Ani ve şiddetli bir etki veya darbe.
- Ani ve şiddetli bir duygu veya his.
- Ani ve şiddetli bir hastalık veya yaralanma.
- Elektrik akımı veya başka bir enerji kaynağı tarafından üretilen ani ve şiddetli bir elektrik akımı.
Örnekler:
- The earthquake caused a lot of shock damage to the buildings. (Deprem, binalarda çok fazla şok hasarına neden oldu.)
- The news of her death was a shock to everyone. (Ölüm haberi herkes için bir şok oldu.)
- He was in shock after the accident. (Kazadan sonra şoktaydı.)
- The doctor gave him an electric shock to revive him. (Doktor onu canlandırmak için ona elektrik şoku verdi.)
Şok Türleri:
- Kardiyojenik şok: Kalbin kan pompalama yeteneğinin azalması sonucu oluşan şok türüdür.
- Hipovolemik şok: Vücudun sıvı hacminin azalması sonucu oluşan şok türüdür.
- Septik şok: Enfeksiyon nedeniyle oluşan şok türüdür.
- Anafilaktik şok: Alerjik reaksiyon nedeniyle oluşan şok türüdür.
- Nörojenik şok: Sinir sisteminin hasar görmesi sonucu oluşan şok türüdür.
Şok Belirtileri:
- Hızlı kalp atışı
- Düşük tansiyon
- Soluk alma zorluğu
- Terleme
- Bulantı ve kusma
- İshal
- Baş dönmesi
- Bayılma
- Bilinç bulanıklığı
Şok Tedavisi:
- Şok tedavisi, şokun türüne ve şiddetine göre değişir.
- Genel olarak, şok tedavisi şunları içerir:
- Sıvı replasmanı
- Vasopresörler
- İnotropik ilaçlar
- Antibiyotikler
- Kortikosteroidler
Şok Önlenmesi:
- Şok önlenmesi, şokun türüne göre değişir.
- Genel olarak, şok önlenmesi şunları içerir:
- Kalp hastalığı ve diyabet gibi kronik hastalıkların yönetimi
- Enfeksiyonların önlenmesi
- Alerjenlerden kaçınma
- Güvenli seks uygulamaları
- Sigara içmeme
- Sağlıklı beslenme
- Düzenli egzersiz