sıkmak

Sıkmak: İngilizce ve Türkçe Anlamı

Sıkmak, bir şeyi sıkıca tutmak veya bastırmak anlamına gelen bir fiildir. İngilizce’de “squeeze” olarak karşılık bulur. Sıkmak kelimesi, günlük hayatta birçok farklı bağlamda kullanılır. Örneğin, bir limonu sıkmak, bir süngeri sıkmak, bir el sıkmak gibi.

Sıkmak Kelimesinin İngilizce ve Türkçe Anlamı Hakkında Ayrıntılı Açıklama

  • Sıkmak (fiil): Bir şeyi sıkıca tutmak veya bastırmak.
  • Squeeze (fiil): Bir şeyi sıkıca tutmak veya bastırmak.

Sıkmak Kelimesinin Kullanım Alanları

  • Limon sıkmak: Limonun suyunu çıkarmak için limonu sıkmak.
  • Sünger sıkmak: Süngerin içindeki suyu çıkarmak için süngeri sıkmak.
  • El sıkmak: Tanışma veya vedalaşma sırasında birinin elini sıkmak.
  • Diş sıkmak: Stres veya öfke gibi nedenlerle dişleri birbirine sıkmak.
  • Göz sıkmak: Gözleri kısmak veya kapatmak.
  • Kalp sıkmak: Üzüntü veya korku gibi nedenlerle kalbin sıkışması.
  • Mide sıkmak: Mide bulantısı veya hazımsızlık gibi nedenlerle midenin sıkışması.
  • Baş sıkmak: Baş ağrısı veya stres gibi nedenlerle başın sıkışması.

Sıkmak Kelimesinin Eş Anlamlıları

  • Sıkıştırmak
  • Basmak
  • Ezmek
  • Preslemek
  • Sıkıştırmak

Sıkmak Kelimesinin Zıt Anlamlıları

  • Geliştirmek
  • Genişletmek
  • Açmak
  • Serbest bırakmak
  • Rahatlatmak

Sıkmak Kelimesinin Örnek Cümleleri

  • Limon suyu yapmak için limonu sıkıyorum.
  • Süngeri sıkıyorum ki suyu çıksın.
  • Tanıştığımda onunla el sıkıştım.
  • Stresli olduğumda dişlerimi sıkıyorum.
  • Güneşten gözlerimi sıkıyorum.
  • Üzüldüğümde kalbim sıkışıyor.
  • Mide bulantısı olduğunda midem sıkışıyor.
  • Baş ağrısı olduğunda başım sıkışıyor.

Sıkmak Kelimesinin İngilizce Örnek Cümleleri

  • I squeeze the lemon to get the juice.
  • I squeeze the sponge to get the water out.
  • I shook his hand when I met him.
  • I clench my teeth when I’m stressed.
  • I squint my eyes in the sun.
  • My heart aches when I’m sad.
  • My stomach churns when I’m nauseous.
  • My head throbs when I have a headache.

Yayımlandı

kategorisi