spaced

Spaced: Anlama ve Kullanım Kılavuzu

Giriş

“Spaced” kelimesi İngilizce’de yaygın olarak kullanılan bir sıfattır ve “aralıklı” veya “boşluklu” anlamına gelir. Hem fiziksel hem de soyut kavramları tanımlamak için kullanılabilir. Bu makale, “spaced” kelimesinin anlamını, kullanımını ve İngilizce-Türkçe çevirilerini ayrıntılı olarak inceleyecektir.

Anlamı

“Spaced” kelimesi, aralarında boşluk veya mesafe bulunan nesneleri veya kavramları ifade eder. Fiziksel bağlamda, “spaced” nesneler birbirine yakın olmayabilir veya aralarında belirli bir mesafe olabilir. Örneğin:

• “The trees were spaced evenly apart in the park.” (Ağaçlar parkta eşit aralıklarla dikilmişti.)
• “The stars were spaced far apart in the night sky.” (Yıldızlar gece gökyüzünde birbirinden çok uzaktaydı.)

Soyut bağlamda, “spaced” kavramlar veya fikirler arasındaki boşluğu veya ayrımı ifade edebilir. Örneğin:

• “The two ideas were spaced apart in the author’s mind.” (Yazarın zihninde iki fikir birbirinden ayrıydı.)
• “The conversation was spaced with long pauses.” (Konuşma uzun duraklamalarla bölünmüştü.)

Kullanımı

“Spaced” kelimesi genellikle sıfat olarak kullanılır ve bir isimden önce gelir. Örneğin:

• “spaced trees” (aralıklı ağaçlar)
• “spaced stars” (aralıklı yıldızlar)
• “spaced ideas” (aralıklı fikirler)
• “spaced conversation” (aralıklı konuşma)

“Spaced” kelimesi ayrıca bir fiil olarak da kullanılabilir, ancak bu kullanım daha az yaygındır. Fiil olarak kullanıldığında, “spaced” bir şeyi aralıklı hale getirme veya aralarına boşluk bırakma eylemini ifade eder. Örneğin:

• “The gardener spaced the plants evenly apart.” (Bahçıvan bitkileri eşit aralıklarla dikti.)
• “The teacher spaced the students out in the classroom.” (Öğretmen öğrencileri sınıfta aralıklı olarak oturttu.)

İngilizce-Türkçe Çevirileri

“Spaced” kelimesinin İngilizce-Türkçe çevirileri şunları içerir:

• aralıklı
• boşluklu
• seyrek
• aralıklı olarak
• boşluk bırakarak

Örnek Cümleler

“Spaced” kelimesinin kullanımını gösteren bazı örnek cümleler şunlardır:

• “The spaced trees provided ample shade for the park visitors.” (Aralıklı ağaçlar park ziyaretçileri için bol gölge sağladı.)
• “The spaced stars twinkled brightly in the clear night sky.” (Aralıklı yıldızlar berrak gece gökyüzünde parlak bir şekilde parıldıyordu.)
• “The spaced ideas in the author’s mind led to a groundbreaking discovery.” (Yazarın zihnindeki aralıklı fikirler çığır açan bir keşfe yol açtı.)
• “The spaced conversation between the two friends was filled with awkward silences.” (İki arkadaş arasındaki aralıklı konuşma garip sessizlikler içeriyordu.)
• “The gardener spaced the tomato plants two feet apart.” (Bahçıvan domates bitkilerini iki ayak aralıklı olarak dikti.)

Sonuç

“Spaced” kelimesi, aralarında boşluk veya mesafe bulunan nesneleri veya kavramları tanımlamak için kullanılan çok yönlü bir sıfattır. Hem fiziksel hem de soyut bağlamlarda kullanılabilir ve İngilizce-Türkçe çevirileri arasında “aralıklı”, “boşluklu” ve “seyrek” gibi terimler yer alır. Bu makale, “spaced” kelimesinin anlamını, kullanımını ve çevirilerini kapsamlı bir şekilde açıklayarak İngilizce ve Türkçe konuşanların bu kelimeyi etkili bir şekilde kullanmalarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır.