spout sözlük anlamı nedir?

Sözlükte spout kelimesinin manası:

  1. Fışkırtmak, kuvvetle dışarıya atmak
  2. Heyecanla okumak: fışkırmak, feveran etmek
  3. Dili
  4. Fışkırtmak, püskürtmek, ezbere okumak, heyecanla okumak, yüksek sesle okumak, fışkırmak, püskürmek, tumturaklı konuşmak

spout ile alakalı bazı sözcükler ve anlamları

  • mukabele okumak: Ramazanda, en çok camide yüksek sesle ezbere kuran okumak. Devamını Oku
  • squirt: Fışkırtmak, fışkırmak Fışkırma veya fışkırtma Şırınga Fıskıye Fıskıyeden fışkıran su Dili Fışkırtmak, püskürtmek, sıçratmak, fışkırmak, sıçramak Devamını Oku
  • yüzünden okumak: Ezbere değil, yazılmış kâğıttan okumak. 1) ezbere değil, yazılmış kâğıttan okumak; 2) herhangi bir durumu yüzünden anlamak. Devamını Oku
  • yüzünden okumak: Ezbere değil, yazılmış kâğıttan okumak. 1) ezbere değil, yazılmış kâğıttan okumak; 2) herhangi bir durumu yüzünden anlamak. Devamını Oku
  • read 1: Okumak: read a book kitap okumak. İng. okumak,. eğŸitimi görmek: read law hukuk okumak. anlamak, yorumlamak: I read his reply… Devamını Oku
  • intone: Makamlı okumak, monoton bir sesle söylemek Monoton bir makamla okumak Belirli bir ses vermek. Devamını Oku
  • intonate: Makamlı okumak, monoton bir sesle söylemek Monoton bir makamla okumak Seslenmek . Devamını Oku
  • collate: Karşılaştırakak okumak, karşılaştırmak (metin) Tertip etmek, sayfalarısıraya koymak, harman yapmak Papazı kilise memuriyetine tayin etmek. Karşılaştırmak (yazı), karşılaştırarak okumak, sıralamak… Devamını Oku
  • accentuate: Üzerine basarak okumak Önemle belirtmek accentua'tion aksan koyma, vurgulama. Vurgulamak, vurgulu okumak; üzerinde durmak Devamını Oku
  • reread: Yeniden okumak, tekrar okumak Devamını Oku
  • scan: Görüntülemek, ekranda görüntülemek, bakmak, göz atmak, taramak, incelemek, vezin ile okumak, vezin analizi yapmak (-ned, -ning) inceden inceye tetkik etmek… Devamını Oku
  • damn: Lanet etmek, takbih etmek Sövmek, Iânet okumak, beddua etmek Iânet Bela okumak, lanetlemek, lanet etmek; reddetmek, kesinlikle kabul etmemek; eleştirmek;… Devamını Oku
  • rehearse: Bir piyesi prova etmek Alıştlrmak (aktör) Nakletmek, hikâye etmek Ezberden okumak, inşat etmek Tekrarlamak Prova yapmak, tekrarlamak, sayıp dökmek, ezberden… Devamını Oku
  • outface: Meydan okumak, bakışları ile altetmek, gözünün içine bakarak utandırmak Birinin yüzüne yıldırıncaya kadar bakmak Karşı durmak, meydan okumak. Devamını Oku
  • calling off: İptal etmek, feshetmek, durdurmak, yasaklamak, sınırlamak, son vermek, sona erdirmek, listeden yüksek sesle okumak Devamını Oku