squirt sözlük anlamı nedir?

Sözlükte squirt kelimesinin manası:

  1. Fışkırtmak, fışkırmak
  2. Fışkırma veya fışkırtma
  3. Şırınga
  4. Fıskıye
  5. Fıskıyeden fışkıran su
  6. Dili
  7. Fışkırtmak, püskürtmek, sıçratmak, fışkırmak, sıçramak

squirt ile alakalı bazı sözcükler ve anlamları

  • spout: Fışkırtmak, kuvvetle dışarıya atmak Heyecanla okumak: fışkırmak, feveran etmek Dili Fışkırtmak, püskürtmek, ezbere okumak, heyecanla okumak, yüksek sesle okumak, fışkırmak,… Devamını Oku
  • spurt spirt: Fışkırmak, fışkırtmak Fışkırma. Devamını Oku
  • gush: ), (i.) fışkırmak Coşmak, taşmak Taşkın sevgi gibi hisleri açığa vurmak Sel gibi akmak (gözyaşı) Fışkırtmak, şiddetle akıtmak Fışkırma, taşma,… Devamını Oku
  • fışkırtma: Fışkırtmak işi. Devamını Oku
  • dash: Hızlı koşmak Kısa mesafe koşmak Vurmak, çarpmak, kırmak, parçalamak Atmak, fırlatmak Sıçratmak Bozmak Karıştırmak, katmak Atılmak, kendini atmak, saldırmak, çarpmak… Devamını Oku
  • squirt forth: Fışkırmak Devamını Oku
  • to squirt forth: Fışkırmak Devamını Oku
  • blew: Blow. Esmek, körüklemek, üflemek, uçurmak, yelpazelemek; çalmak, soluk soluğa kalmak, solumak; su fışkırtmak (balina), fışkırmak, patlamak; atmak (sigorta); çarçur etmek… Devamını Oku
  • belch: Geğirmek Püskürtmek, fırlatmak Geğirme Fırlatma, püskürtme. Geğirmek, çıkarmak (duman); püskürtmek, fışkırmak Devamını Oku
  • spurt: F, ani hamle yapmak, davranmak Ani hamle Kısa müddet için faaliyet artışı. Olağanüstü çaba göstermek, son bir çaba göstermek, hamle… Devamını Oku
  • splutter: Cızırdamak Şaşkınlıktan karmakarışık şeyler söylemek Cızırtı İpe sapa gelmez lakırdı, boş laf. Tükürükler saçarak konuşmak, cızırtı yapmak, konuşurken tükürükler saçmak,… Devamını Oku
  • vomit: Kusmak, istifrağ etmek Ağzından fışkırtmak (yanardağ) Kusma Kusturucu ilâç. Kusmak, çıkarmak, istifrağ etmek, püskürtmek, lav püskürtmek Devamını Oku
  • splatter: Su veya çamur sıçratmak Sıçramak. Sıçratmak, sıçramak, serpmek, serpiştirmek, yağmak, su sıçratarak yıkanmak, şapır şupur yıkanmak Devamını Oku
  • splash: Çamur veya su sıçratmak Etrafa sıçratarak suya dalmak veya çarpmak Sıçratılmış çamur veya su, zifos Leke Su sıçratma sesi Dili… Devamını Oku
  • blow: Esmek, körüklemek, üflemek, uçurmak, yelpazelemek; çalmak, soluk soluğa kalmak, solumak; su fışkırtmak (balina), fışkırmak, patlamak; atmak (sigorta); çarçur etmek (Argo),… Devamını Oku