Stacked
Anlamı:
- Birbirinin üzerine yığılmış veya istiflenmiş.
- Birbirine yakın veya üst üste yerleştirilmiş.
- Birbirine bağlı veya ilişkili.
- Birbirine karşı üstünlük veya avantaj sağlamak için düzenlenmiş.
Örnekler:
- The books were stacked neatly on the shelf. (Kitaplar rafa düzgünce istiflenmişti.)
- The chairs were stacked in the corner of the room. (Sandalyeler odanın köşesine yığılmıştı.)
- The two companies are stacked against each other in the market. (İki şirket pazarda birbirlerine karşı üstünlük sağlamak için mücadele ediyor.)
- The evidence is stacked against the defendant. (Kanıtlar sanığın aleyhine yığılmış durumda.)
İlgili Kelimeler:
- Stack (yığın, istif)
- Stacked (yığılmış, istiflenmiş)
- Stacking (yığma, istifleme)
- Stackable (yığılabilir, istiflenebilir)
Türkçe Anlamı:
- Yığılmış
- İstiflenmiş
- Üst üste konmuş
- Birbirine yakın veya üst üste yerleştirilmiş
- Birbirine bağlı veya ilişkili
- Birbirine karşı üstünlük veya avantaj sağlamak için düzenlenmiş
Örnekler:
- Kitaplar rafa yığılmıştı.
- Sandalyeler odanın köşesine istiflenmişti.
- İki şirket pazarda birbirlerine karşı üstünlük sağlamak için mücadele ediyor.
- Kanıtlar sanığın aleyhine yığılmış durumda.
İlgili Kelimeler:
- Yığın
- İstif
- Yığma
- İstifleme
- Yığılabilir
- İstiflenebilir