Stalk
İngilizce Anlamı:
- Bir hayvanı veya kişiyi gizlice takip etmek veya izlemek.
- Bir bitkinin veya bitki parçasının sapı veya gövdesi.
- Bir makine veya aracın sapı veya kolu.
- Bir aletin veya aracın sapı veya kolu.
- Bir silahın namlusu veya namlu kısmı.
- Bir maden veya mineral damarı.
- Bir grup veya topluluğun bir kısmı veya bölümü.
- Bir oyun veya yarışmada bir oyuncu veya takımın konumu veya sıralaması.
- Bir konunun veya tartışmanın ana noktası veya konusu.
- Bir araştırma veya incelemenin konusu veya odak noktası.
Türkçe Anlamı:
- Bir hayvanı veya kişiyi gizlice takip etmek veya izlemek.
- Bir bitkinin veya bitki parçasının sapı veya gövdesi.
- Bir makine veya aracın sapı veya kolu.
- Bir aletin veya aracın sapı veya kolu.
- Bir silahın namlusu veya namlu kısmı.
- Bir maden veya mineral damarı.
- Bir grup veya topluluğun bir kısmı veya bölümü.
- Bir oyun veya yarışmada bir oyuncu veya takımın konumu veya sıralaması.
- Bir konunun veya tartışmanın ana noktası veya konusu.
- Bir araştırma veya incelemenin konusu veya odak noktası.
Stalk kelimesinin örnek cümleleri:
- The hunter stalked the deer through the forest. (Avcı, geyiği ormanda takip etti.)
- The cat stalked the mouse across the room. (Kedi, fareyi odanın içinde takip etti.)
- The gardener carefully pruned the stalks of the roses. (Bahçıvan, güllerin saplarını dikkatlice budadı.)
- The mechanic replaced the broken stalk on the lawnmower. (Tamirci, çim biçme makinesindeki kırık sapı değiştirdi.)
- The soldier held the stalk of his rifle tightly. (Asker, tüfeğinin namlusunu sıkıca tuttu.)
- The miners discovered a rich stalk of gold in the mountain. (Madenciler, dağda zengin bir altın damarı keşfettiler.)
- The team captain led his players onto the stalk. (Takım kaptanı, oyuncularını sahaya çıkardı.)
- The politician gave a speech on the stalk of the economy. (Politikacı, ekonomi hakkında bir konuşma yaptı.)
- The scientist conducted a study on the stalk of climate change. (Bilim insanı, iklim değişikliği hakkında bir araştırma yaptı.)
Stalk kelimesinin eş anlamlıları:
- Follow
- Trail
- Track
- Pursue
- Chase
- Stem
- Trunk
- Shaft
- Handle
- Grip
- Barrel
- Vein
- Lode
- Group
- Section
- Division
- Part
- Position
- Rank
- Topic
- Subject
- Theme