eğreti: Belirli bir süre sonra kaldırılacak olan, geçici, muvakkat Örnek: O gün için oraya eğreti olarak getirilmişe benziyordu. A. İlhan Takma.…Devamını Oku
transitory: Geçici, eğreti, süreksiz, fani Geçici, süreksiz Fani, kalımsızDevamını Oku
geçici parazitlik: Hayatın bir ya da birkaç döneminde olan, küçük vücutlu ve iri gözlü, parmaklarının ucunda yapışkan safihalan olan, ses çıkaran, zararsız,…Devamını Oku
geçici parazitlik: Hayatın bir ya da birkaç döneminde olan, küçük vücutlu ve iri gözlü, parmaklarının ucunda yapışkan safihalan olan, ses çıkaran, zararsız,…Devamını Oku
palyatif: Geçici. Hafifletici. Rahatlatıcı Hastalık belirtilerini iyileştirmeksizin geçici olarak hafifleten veya ortadan kaldıran ilaç veya yöntemler.Devamını Oku
geçici dışalım eşyası: Dâhilde işleme rejimi kapsamında geçici dışalıma konu olan eşya. krş. geçici dışsatım eşyasıDevamını Oku
geçici dışalım eşyası: Dâhilde işleme rejimi kapsamında geçici dışalıma konu olan eşya. krş. geçici dışsatım eşyasıDevamını Oku
geçici iş göremezlik: Çalışanların hastalık, doğum ve geçici sakatlık gibi nedenlerle belli bir süre çalışmaması durumu. krş.geçici iş göremezlik ödencesiDevamını Oku
geçici iş göremezlik: Çalışanların hastalık, doğum ve geçici sakatlık gibi nedenlerle belli bir süre çalışmaması durumu. krş.geçici iş göremezlik ödencesiDevamını Oku
muvakkat: Geçici Örnek: Her muvakkat memuriyet odası gibi sade ve dağınık döşemeli bir yere girdiler. P. Safa Geçici. ~ tescîl: geçici…Devamını Oku