Strike: Saldırı, Vuruş, Grev
İngilizce Anlamı:
- (fiil) vurmak, çarpmak, saldırmak
- (fiil) grev yapmak, iş bırakmak
- (isim) vuruş, darbe, saldırı
- (isim) grev, iş bırakma
Türkçe Anlamı:
- (fiil) vurmak, çarpmak, saldırmak
- (fiil) grev yapmak, iş bırakmak
- (isim) vuruş, darbe, saldırı
- (isim) grev, iş bırakma
Örnek Cümleler:
- The boxer struck his opponent with a powerful punch. (Boksör rakibine güçlü bir yumruk attı.)
- The workers went on strike to demand better pay and working conditions. (İşçiler daha iyi ücret ve çalışma koşulları talep etmek için greve gitti.)
- The strike caused major disruptions to the economy. (Grev ekonomiyi büyük ölçüde aksattı.)
- The government called on the workers to end the strike and return to work. (Hükümet işçileri grevi sonlandırmaya ve işe geri dönmeye çağırdı.)
Strike İle İlgili Deyimler ve Atasözleri:
- Strike while the iron is hot. (Demir tavında iken vur.)
- A bird in the hand is worth two in the bush. (Eldeki bir kuş çalıdaki iki kuşa değer.)
- Don’t put all your eggs in one basket. (Tüm yumurtalarınızı tek bir sepete koymayın.)
- A stitch in time saves nine. (Zamanında yapılan bir dikiş dokuz dikişi önler.)
Strike İle İlgili Kelimeler:
- striker (vuran, saldıran kişi)
- strikeout (beyzbolda üç vuruşla oyun dışı kalma)
- strike zone (beyzbolda vuruş bölgesi)
- strikebreaker (grev kırıcı)
- strike fund (grev fonu)
Strike Hakkında Ek Bilgiler:
- Strike, İngilizce’de en sık kullanılan fiillerden biridir.
- Strike kelimesi Eski İngilizce “strican” kelimesinden türemiştir.
- Strike kelimesi, “çarpmak, vurmak” anlamındaki “hit” kelimesiyle aynı kökten gelir.
- Strike kelimesi, “grev yapmak, iş bırakmak” anlamında ilk olarak 18. yüzyılda kullanılmıştır.
- Strike kelimesi, “vuruş, darbe, saldırı” anlamında ilk olarak 13. yüzyılda kullanılmıştır.
- Strike kelimesi, “grev, iş bırakma” anlamında ilk olarak 19. yüzyılda kullanılmıştır.