stuffed ne demek

stuffed

İngilizce Anlamı:

  1. (bir şeyle) doldurulmuş
  2. (bir şeyle) tıkabasa dolu
  3. (bir şeyle) tıka basa dolu
  4. (bir şeyle) tıkabasa dolu
  5. (bir şeyle) tıkabasa dolu
  6. (bir şeyle) tıkabasa dolu
  7. (bir şeyle) tıkabasa dolu
  8. (bir şeyle) tıkabasa dolu
  9. (bir şeyle) tıkabasa dolu
  10. (bir şeyle) tıkabasa dolu

Türkçe Anlamı:

  1. doldurulmuş
  2. tıkabasa dolu
  3. tıkabasa dolu
  4. tıkabasa dolu
  5. tıkabasa dolu
  6. tıkabasa dolu
  7. tıkabasa dolu
  8. tıkabasa dolu
  9. tıkabasa dolu
  10. tıkabasa dolu

Örnekler:

  • The turkey was stuffed with stuffing.
    Hindi iç harcıyla doldurulmuştu.
  • The suitcase was stuffed with clothes.
    Bavul giysilerle doluydu.
  • The car was stuffed with people.
    Araba insanlarla doluydu.
  • The room was stuffed with furniture.
    Oda mobilyalarla doluydu.
  • The closet was stuffed with clothes.
    Dolap giysilerle doluydu.
  • The fridge was stuffed with food.
    Buzdolabı yiyeceklerle doluydu.
  • The freezer was stuffed with meat.
    Dondurucu etle doluydu.
  • The pantry was stuffed with canned goods.
    Kiler konserve yiyeceklerle doluydu.
  • The attic was stuffed with old furniture.
    Tavan arası eski mobilyalarla doluydu.
  • The basement was stuffed with boxes.
    Bodrum kutularla doluydu.

stuffed kelimesi genellikle bir şeyin çok dolu olduğu anlamında kullanılır. Örneğin, bir hindi iç harcıyla doldurulmuşsa, “The turkey was stuffed with stuffing.” denebilir. Bir bavul giysilerle doluysa, “The suitcase was stuffed with clothes.” denebilir. Bir araba insanlarla doluysa, “The car was stuffed with people.” denebilir.

stuffed kelimesi ayrıca bir şeyin çok sıkışık olduğu anlamında da kullanılabilir. Örneğin, bir oda mobilyalarla doluysa, “The room was stuffed with furniture.” denebilir. Bir dolap giysilerle doluysa, “The closet was stuffed with clothes.” denebilir. Bir buzdolabı yiyeceklerle doluysa, “The fridge was stuffed with food.” denebilir.

stuffed kelimesi ayrıca bir şeyin çok tıkış tıkış olduğu anlamında da kullanılabilir. Örneğin, bir freezer etle doluysa, “The freezer was stuffed with meat.” denebilir. Bir pantry konserve yiyeceklerle doluysa, “The pantry was stuffed with canned goods.” denebilir. Bir tavan arası eski mobilyalarla doluysa, “The attic was stuffed with old furniture.” denebilir. Bir bodrum kutularla doluysa, “The basement was stuffed with boxes.” denebilir.


Yayımlandı

kategorisi